Examples of using "محل" in a sentence and their turkish translations:
istifçi bakkal
kimsenin adam yerine koymaması yüzünden
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
ve güçlü bir içsel kontrol odağa sahip insanların
yeni genelkurmay başkanı olarak Soult'u seçmekti.
yoksa kuzey kutbu ile güney kutbu yer mi değiştirecek?
Bu sabah zaten kasap dükkânına gittim.
Kuyumcu ''Kardeşim burası kuyumcu. Görmüyor musun?
Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.
Daha sonra 1809'da Soult, Kral Joseph'in baş askeri danışmanı olarak Mareşal Jourdan'ın yerini aldı