Translation of "محل" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "محل" in a sentence and their turkish translations:

محل بقالة مكدس

istifçi bakkal

لأنه لا أحد يحل محل الرجل

kimsenin adam yerine koymaması yüzünden

شيء واحد يمكنه أن يحل محل القصة

Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey

والأشخاص الذين لديهم محل سيطرة داخلي قوي،

ve güçlü bir içsel kontrol odağa sahip insanların

أركان جديد له ، ليحل محل المارشال بيرتير.

yeni genelkurmay başkanı olarak Soult'u seçmekti.

أم أنه سيحل محل القطب الشمالي والقطب الجنوبي؟

yoksa kuzey kutbu ile güney kutbu yer mi değiştirecek?

أنا بالفعل ذهبت إلى محل الجزار هذا الصباح.

Bu sabah zaten kasap dükkânına gittim.

قال الصائغ "هنا محل مجوهرات يا أخي. ألا ترى؟

Kuyumcu ''Kardeşim burası kuyumcu. Görmüyor musun?

لحسن الحظ، كان هناك محل "أرماني" قريبًا من الرواق الذي نام فيه ديما.

Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.

في وقت لاحق من عام 1809 ، حل سولت محل المارشال جوردان كمستشار عسكري كبير للملك جوزيف ،

Daha sonra 1809'da Soult, Kral Joseph'in baş askeri danışmanı olarak Mareşal Jourdan'ın yerini aldı