Examples of using "كي" in a sentence and their turkish translations:
sonra unutmamak için.
Sami onu alması için bir arkadaşını aradı.
Acele et, ve treni yakalayabileceksin.
Seni sevmek için doğdum.
Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Seninle kendi dilinde konuşacağım, böylece anlarsın.
ve hatta yöneticinin
Artık saçlarını kesmenin zamanı geldi de geçiyor.
Çok çalış böylece başarısız olmazsın.
- O dün seni görmeye geldi.
- O dün seni görmek için geldi.
Onu unutmaman için tekrarlayacağım.
Fadıl yardım için Leyla'yı işe aldı.
Sami'nin ailesi onu hatırlamak için bir araya toplandı.
Fadıl, Leyla'yı ona bir silah almaya ikna etti.
Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti.
içimdeki tüm cesareti topladım.
böylece bir yere gidemez. Bu beni güvende tutar.
bazılarınıysa bir toplum olarak kullanmalıyız.
Polis, Fadıl'ın Dania ile yüzleşmesine izin verdi.
- Fadıl, Rami'nin orada yaşamasına izin verdi.
- Fadıl, Rami'nin orada oturmasına izin verdi.
Fadıl, Leyla'nın içeri gelmesini bekliyordu.
Fadıl'ı Müslüman olmaya ne ikna etti?
Sami, baba olmayı dört gözle bekliyordu.
Sami yeni bir hayata başlamak için ortadan kayboldu.
Sami Leyla'yı İslam'a davet etti.
Sami Leyla'yı Müslüman olmaya ikna etti.
Sami'nin üzüntüsü depresyona dönüştü.
Sami birinin onunla ilgilenmesini istedi.
Sami, polisin onunla temas kurmasını bekliyordu.
hatta üç kere bakmak zorunda kaldım.
AlphaGo, Dünya şampiyonu Ke Jie'yi yendiğinde
Onun konuşmak için birine ihtiyacı var.
- Tedavi olmak için buraya geliyordu.
- O tedavi olmak için buraya gelirdi.
Dan metresiyle evlenmek için karısı Linda'yı öldürdü.
İşe geri dönüp biraz para kazanacağım.
Sami sarı saçlarının rengini açtırdı.
Leyla yeğenini almak için bekliyordu.
Sami onu savunması için en iyi avukatları tuttu.
Sami ağrıyı hafifletmek için ilaç aldı.
Sami sabah namazına kalkmak için alarm kurdu.
O videoda J.K Rowling de olmalı.
Daha kolay hâle getirmek istediğiniz kararlar için düzenleyin.
Nasıl bir şey olabileceğinden bahsetmeden,
Bunu açıklamak için de iki kelimeden bahsedelim.
para ödenmesi için çok çalışmasını söylemek epey zor.
İklimi değiştirmek, tuzlu suyu buharlaştırmak için.
Bu yüzden, yavrulayan ıstakozları yakalamıyorlar.
Tuz çökeliyor, oda sıcaklığına geldiğinde
Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.
O kedinin masadan inmek için yardıma ihtiyacı var.
Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.
Projeyi sorunsuz olarak daha ileriye götürmek için, biz planı birkaç kez revize ettik.
Başımı kaybetmemek için kendimi kontrol ediyorum.
İyi koltuklar edinebilmemiz için tiyatroya erken gidelim.
Tom görev için giyinmek zorundadır.
Neden bu klinik için çalışmaya gelmiyorsun?
Fadıl parayı bulmak için evi aradı.
Dania sertifikalı bir hemşire olmak için okula gitti.
Fadıl, Dania'yı onunla birlikte Kahire'ye taşımaya ikna etti.
Sami bir süre hapishanede kalmak zorunda kaldı.
Sami uyuşturucusunu almaya geldi.
Sami, Leyla'yla yaşamak için Mısır'a gitti.
zevk almaya yetecek kadar uzun süre çalışmış olduğumdan.
Onu sana ayrıntılı olarak açıklamak için yeterli zamanım yok.
Baba'yı resepsiyonu evde organize etmeye ikna etmeyi başardım.
Leyla nehri yüzerek geçecek kadar güçlüydü.
Leyla'nın oraya varması otuz dakika sürdü.
Sami, Leyla'yı öldürmek için tespit edilemeyen bir zehir kullandı.
Sami kendini soğuktan korumak için kalın kıyafetler giymişti.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
Şu anda, tatil sırasında giymek için bazı uygun kıyafetler seçiyorum.
Şifrelerinizi başkalarının görebileceği yerlere yazmamanız önerilir.
Leyla saçlarını uzatmak için bir kuaföre gitti.
Sami hayatını kurtarmak için harekete geçmek zorundaydı.
Sami yeni bir iş bulmanın çok zor olduğunu fark etti.
Böylece bir sonraki yaz Almancada akıcılık kazanmak için geri döndüm.
Yineliyorum bunun çalışması için bellek, düzenleme modunda olmalıydı.
İyi bir koltuk almak amacıyla tiyatroya oldukça erken gittim.
Fadıl, onunla daha fazla vakit geçirmek için Leyla'nın evine gitti.
Sami, Leyla ile birkaç gün geçirmek için Kahire'ye gidiyordu.
2008'de İtalyanca okumak için İtalya, Perugia'ya gittim.
Benim birçok arkadaşlarla konuşmak için bol bol vaktim vardı.
Kaliforniya'da, bir çocuk yuvasında çalışmak için erken çocukluk eğitimi almanız gerekir.
elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,
Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.
Rio'ya gelirsen rehberin olmam için beni aramayı unutma.
Sami, kahvaltı etmek için bara geldi.
Leyla tek yönlü, eğitimsiz bir kızdı ve muhtemelen anne olmak için fazla olgunlaşmamıştı.