Translation of "ورق" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "ورق" in a sentence and their turkish translations:

ألحقت ملاحظة بالمستند باستخدام ملقط ورق.

Bir not bir ataş ile belgeye tutturuldu.

إنها مصنوعة من ورق معجون وجص بلاستيكي.

Salon, kağıt hamurundan ve Paris alçısından yapılır.

- وزع علينا الورق.
- وزّع علينا ورق اللعب.

Bize kartları dağıt.

علي أن أكتب رسالة. هل لديك ورق؟

Mektup yazmam gerekiyor. Kağıdın var mı?

نشتري كمية من ورق المرحاض ما يكفي لجيش

Costco'daki bir ordu kışlası için yeterince tuvalet kağıdı alıyoruz.

مما يعني أنني أتلاعب بالأجسام الصغيرة كالمناديل أو ورق اللعب.

yani mendiller ya da iskambil kağıtları gibi küçük nesneleri kullanıyorum.

يزال حبراً على ورق وتمر الساعات وتزداد معها مطالب العراقيين

hala kağıt üzerinde mürekkep ve saatler geçiyor ve bununla birlikte Iraklıların

الفاو الكبير وكأنه لم يكن موجوداً من الاساس. حبرٌ على ورق

dünya Faw büyük limanı hikayesini unuttum. Kağıt üzerine mürekkep

تلك الاتفاقيات بقيت حبراً على ورق ولم يرى المشروع النور ابداً

bu anlaşmalar kağıt üzerinde mürekkep kalmıştır ve proje ışığı görmedim.

يوماً ما ام ان المشروع قدر له ان يكون حبراً على ورق

bir hükümeti bekliyorum , Iraklıların hayali bir gün gerçek olacak mı yoksa Tanrı'nın