Translation of "والده" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "والده" in a sentence and their turkish translations:

والده أصبح مريضاً بالسرطان.

Babası kansere yakalandı.

ذهب بدلاً عن والده.

Babasının yerine o gitti.

سار برتيير على خطى والده ،

Berthier, babasının izinden

لقد تعب والده من ترامب

babası Trump'dan bıkmış durumda

إنه قلق بسبب مرض والده.

O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.

على الأبن أن يطيع والده.

Oğul babaya itaat etmelidir.

الذي تم انتزاعه من يدي والده

babasının kollarından çekip alındı,

أرسله والده إلى الأكاديمية العسكرية لتأديبه

babası onu disipline edebilmek için askeri akademiye gönderdi

ثم يبدأ العمل في شركة عقارات والده

daha sonrasında babasının emlak firmasında çalışmaya başlıyor

ولكن الجميع ، بما في ذلك والده ، ضد ذلك

fakat babası dahil herkes buna karşı çıkıyor

قائلين إنه حان الوقت لراحة والده وترك الشركة

zamanı geldi deyip babasına rest çekip şirketten ayrılıyor

على الرغم من أن الوقت قد فات لإنقاذ والده،

Babamın, Rudy'nin babasını kurtarması için biraz geç olsa da

كانت المملكة التي ورثها عن والده متماسكة بشكل كبير

Babasından miras kalan imparatorluğu kolayca bir araya toplasa da

ثم اسم والده السيد علي رضا اسم والدته السيدة زبيدة.

Sonra babasının adı Ali Rıza Bey, annesinin adı Zübeyde Hanım.

كما وصفته الصحف البريطانية بعيداً عن انظار والده الذي رفض

akademik ve pratik yolu planlıyordu bir anda ülkenin başkanı olana kadar

والدته في القصر باعتباره الخدامة لمستقبل لويس الثامن عشر. كان والده

, sarayda gelecekteki Onsekizinci Louis için oda hizmetçisi olarak görev yaptı; babası

أراده والده أن يصبح كاتبًا ، لكن ناي الشاب ، المتهور والعنيد ، انضم

Babası onun memur olmasını istedi, ancak genç Ney, aceleci ve dik başlı,

يونيو عام الفين وصل النبأ الهام لبشار الاسد ليخبره ان والده قد

Haziran 2000'de Beşar Esad'a babasının

كان يعمل والدا ريتشارد بالمجال الطبي - إذ كان والده طبيب تخدير ووالدته ممرضة -

Richard'ın anne babası sağlıkçıydı, bir anestezist ve bir hemşire

اختار هاوكنغ التركيز على الرياضيات والفيزياء، رافضا بهذا حث والده الطبيب إياه على دراسة الطب.

Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.

لكن النسخة الأكثر شعبية تدعي أن ابنه بوبليوس البالغ من العمر 17 عامًا كلف بإنقاذ والده

Ama daha popüler olanı Roma kampına geri çekilmeden önce