Examples of using "واضحاً" in a sentence and their turkish translations:
Bu sebeple seçeneğim oldukça netti.
Kendimiz için icat ettiğimiz
Shinji'nin açlıktan öleceği gün gibi açıktı.
Zaten bildiğim şeyler açık olan gerçeklerdi;
Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi
Fakat bu kişinin bir akıl hastalığından acı çektiği çok açıktı.
Maduro'nun politik tutkusu Aralık 2015'te kendini belli etti
Şimdi, açıkçası değerli olan şeyi yapmak bu dünya için daha iyi olacak,