Translation of "ننظر" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "ننظر" in a sentence and their turkish translations:

دعونا ننظر إليه

bir de ona bakalım

دعونا ننظر للبيانات.

Hadi verilere bakalım.

لذا دعونا ننظر للمستقبل.

Şimdi geleceğe bir bakalım.

لم نكن ننظر اليهم

Biz onları aramıyorduk.

والان نحن ننظر الى المجتمع،

Şimdi topluma baktığımızda,

عندما ننظر إلى البرنامج فقط

programa baktığımız zaman sadece

وبينما ننظر إلى ملاحظات مختلف الطلاب،

Öğrencilerin notlarına baktığımızda

لذا فنحن ننظر إلى تشريح الطيور،

Böylece dinozorların öz torunlarını,

ومع ذلك، دائماً ننظر إلى اللهب.

Yine de her zaman aleve bakarız.

في بعض الأحيان ننظر لأعلى وللخارج،

bazen yukarı ve dışarı bakarız,

في الغالب ننظر إلى الأسفل والداخل.

çoğunlukla aşağı ve içeri bakarız.

عندما ننظر إلى التاريخ السابق للفيروسات

geçmiş tarihe baktığımız zaman virüslerin

تعلمون، أن ننظر للملاكمين وهم يقتلون بعضهم

hani gladyatörlerin birbirini öldürdüklerini izlemek gibi.

عندما ننظر إلى الأرباح الفصلية لشركة ما

Bir firmanın üç aylık gelirlerine

الآن نحن لا ننظر حتى إلى وجهك

şimdi yüzüne bile bakmıyoruz

نعم ، عندما ننظر ، هناك حالة في خطاباتهم

evet baktığımız zaman onların söylemlerinde şöyle bir durum var

عندما ننظر إلى الخرائط المستخدمة في العالم

dünyada kullanılan haritalara baktığımızda ise

شخص ما يفعل ذلك ، نحن ننظر فقط

Birileri yapar biz sadece bakarız

ننظر من هنا إلى مثل هذا النجم

Biz buradan böyle bir yıldıza doğru bakıyoruz

أوروبا ، حتى أمريكا ، التي ننظر إليها بالحسد

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

عندما ننظر إلى Google قليلاً من بعيد ،

Google'a biraz daha şöyle uzaktan baktığımızda

لأنه وكما تعلمون، عندما ننظر إلى مملكة الحيوانات،

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

الآن، دعونا ننظر إلى هذا في قصة بيل

Şimdi bu duruma Belle'in hikâyesinde bakalım.

ولكن عندما ننظر إلى هذا الفيلم ، هناك إمام

ama bu filme baktığımızda bir imam var

لأنه عندما ننظر إلى وسائل الإعلام الرئيسية لدينا

biz çünkü ana akım medyamıza baktığımızda

هنا، نحن ننظر إلى كونين، جنبًا إلى جنب،

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

لذلك توجد العديد من الطرق التي ننظر بها للأمر.

Bakmamız gereken çok fazla yön var.

عندما ننظر إلى التصنيفات ، فإنها لا تغادر القمة أبدًا

reytinglere baktığımızda zirveyi hiç bırakmıyor

في أحد الأيام نستيقظ من السرير ننظر إلى الخارج

bir gün yataktan bir uyanıyoruz dışarıya bir bakıyoruz

هنا ننظر إلى نشاط الدماغ ويتمثل في الأزرق كما ترون

Burada tamamen mavi gördüğünüz yerde, beyin aktivitesine bakıyoruz

ننظر إلى الأشخاص الجميلين ونفكّر بأنّهم قد وُهِبوا كلّ شيء.

Güzel insanlara bakıyoruz ve "vay canına, her şeyleri var!" diyoruz.

دعونا ننظر إلى مجتمعنا والدولة بقدر ما نفكر في أنفسنا.

Kendimizi düşündüğümüz kadar toplumumuzu ve devletimizi de düşünelim

كلنا نعرف كيف ننظر إلى المسلمين في العالم على أي حال

zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz

عندما ننظر إلى تلك المقارنة بالإنفلونزا، نحن نهدئ أنفسنا نوعاً ما

Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.

عندما ننظر إلى مباني المسجد القديم ، فإننا لا نواجه قباب كثيرة. نادرا ما توجد

eski cami yapımlarına baktığımız zaman kubbelere çok fazla rastlamıyoruz. Nadiren var