Translation of "أبدًا" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "أبدًا" in a sentence and their turkish translations:

أبدًا.

Asla.

حقيقي، أبدًا.

Cidden, değildim.

لن أخونك أبدًا!

Asla sana ihanet etmeyeceğim.

لا أرفض أبدًا الكعكة.

asla ama asla geri çevirmiyorum.

لم أشعر به أبدًا.

Ama öyle değil.

لم أكن أرد أبدًا.

Hiç cevap vermiyordum.

ولم أنتمي للمكان أبدًا.

ve oraya ait değildim.

ولكنّي لم أتذمر أبدًا.

Hiç şikayet etmedim ama.

دعونا لا نستسلم أبدًا

Asla vazgeçmeyelim

لم يعجبني ما سمعته أبدًا.

duyduklarım hiç hoşuma gitmedi.

إنهم لا يختارون المثلث أبدًا.

Asla üçgeni seçmiyorlar.

‫لا تتوقف أبدًا عن النمو.‬

Sürekli uzayan dişler.

ولن تضيع النساء ثقتها أبدًا

Ve kadınlar ise onun güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmayacaktır

"توم" لم يكن متفاجئًا أبدًا.

Tom hiç şaşırmadı.

أبدًا لا يفكّر توم بالآخرين.

Tom başkalarını hiç düşünmez.

أتعلم، إنه لا يستمع لي أبدًا،

Anlarsın işte, beni hiç dinlemiyor

هاورد لن يبرأ من المرض أبدًا.

Howard asla iyileşemeyecek.

لن تعرض Google موقعك أبدًا للأشخاص.

Google sizin sitenizi asla insanlara göstermez.

أخبرني توم بألّا أفعل ذلك أبدًا.

Tom bana onu yapmamam gerektiğini söyledi.

لن أتمكن من القيام بذلك أبدًا،هراء."

Asla beceremem, falan filan.

إنه ليس ميدانًا للتنافس، لم يكن أبدًا.

Eşit alanlara sahip değiliz ve bu hep böyle oldu.

هذا ليس صائبًا ولم يكن صائبًا أبدًا.

Bu olanlar doğru değil. Hiçbir zaman da olmadı.

لكنّه لم يصل أبدًا لمستوى تحول حقيقي،

Ancak büyük olasılıkla dünyadaki diğer teknoloji merkezlerindeki

وكان الجميع مثل، "هذا لن ينجح أبدًا.

Herkes "Bu işe yaramaz." dedi,

أردنا القيام بشيء ما، شيء لن ننساه أبدًا،

Bir şeyler yapmak istedik, hiç unutmadığımız bir şeyler,

وعندما أقول له إنه لا يستمع لي أبدًا،

ve ona beni hiç dinlemediğini söylediğimde

إذا كُنتَ غير راضٍ أبدًا عن النظام الاقتصادي،

Madem ekonomik sistemden bu kadar rahatsızsın

لم يحدث أن كان لي تقييم سيء أبدًا،

Tek bir kötü eleştiri almamış olan ben

بينما كنت أقرب إلى عدم تحسن حالتي أبدًا،

İyileşmem pek mümkün olmadığından

لم أعد نفس الشخص أبدًا بعد ما رأيته.

Gördüklerimden sonra aynı kişi değildim.

لم تتح لهن الفرصة أبدًا للذهاب إلى المدرسة،

Onların okula gitme fırsatları olmadı,

تريد إبراهيم موتيفيريكا ألا يغادر هذا البلد أبدًا.

İbrahim Müteferrika lardan bu memleketten hiç çıkmasın istiyorsunuz siz

أن الرجل المنخفض الطاقة لن يحكم أمريكا أبدًا

düşük enerjili bir adamın asla Amerika'yı yönetemeyeceğini

ومجرد جعل الأساسيات قويمة، لم تكن مهمة سهلة أبدًا،

sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi

عندما ننظر إلى التصنيفات ، فإنها لا تغادر القمة أبدًا

reytinglere baktığımızda zirveyi hiç bırakmıyor

قال: "لن يجرؤوا أبدًا على مهاجمة عضوة في البرلمان الدنماركي،"

''Danimarka Parlamentosundan birine asla saldırmazlar.'' dedi.

لا يُمكن أبدًا أن يُحقق المُستويات العالية والمُستدامة من التعاوُن الاجتماعي

modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan

لم ينس لانز معروفًا أبدًا - فقد ظل هو وفيكتور صديقين قويين.

Lannes hiçbir zaman bir iyiliği unutmadı - o ve Victor sağlam arkadaşlar kaldı.

هي أنني بالرغم من عدم إمتلاكي أبدًا حساب على وسائل التواصل الاجتماعي،

hiç sosyal medya hesabım olmamasına rağmen,

الإستراتيجية ، ولم يتحدى أو يناقض نابليون أبدًا إلا في نقاط التفاصيل اللوجستية.

dayanıyordu: Stratejiyi tasarlamada hiçbir rol oynamadı ve Napolyon'a lojistik ayrıntılar dışında asla meydan

لم تتح له الفرصة أبدًا لإثبات نفسه في ساحات القتال الحاسمة في الحرب.

Hiçbir zaman savaşın belirleyici savaş alanlarında kendini kanıtlama fırsatı bulamadı.

لكنه أيضًا لم ينس أبدًا ضغينة ، وكان معروفًا أنه قصير الانصهار وسريع لإدراك الإهانة.

Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.

على أنه لا يجب التطرق أبدًا إلى الجنس أو السياسة أو الدين على طاولة العشاء.

yemek masasında seks, politika ve dinden bahsedilmemesi öğretilmiştir.

ساعد الجنرال بيسيير في كشف سوء إدارته للميزانية ... وهو الأمر الذي لم يسامحه لانز أبدًا.

General Bessières, Lannes'ın kendisini asla affetmediği bütçeyi kötü yönettiğini ifşa

وفقًا لمثل إسباني، يجب ألا تقرأ الإنجيل أبدًا، إلا إذا كنت تريد أن تصبح ملحداً.

Bir İspanyol ata sözüne göre eğer ateist olmak istemiyorsan asla İncil okumamalısın.

في الواقع ، إذا كان الناس لا ينتظرون الفائدة ، فإن هؤلاء الرجال لن يقوموا أبدًا وسيختفون من تلقاء أنفسهم

aslında halk çıkar beklemezse bu tarz adamlar asla yükselemeyecek ve kendiliğinden yok olacak