Examples of using "محدد" in a sentence and their turkish translations:
Belli bir kaynak;
o kaynağı idare eden belli bir topluluk
Belli bir sahibi yok.Hissedarları var.
güzelliğin doğrusal olduğu fikriyle desteklenmesinden anlıyorum.
Çünkü tüm gezegeni etkiliyorlar.
Siyahi ve Latinlerin, kendilerini canavar ilan eden,