Examples of using "في" in a sentence and their turkish translations:
Duke Üniversitesi'ndeki laboratuvarımda
Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te
Hindistan'ın en büyük eyaleti olan Uttar Pradesh'te.
- Onlar savaşta öldüler.
- Onlar çatışmada öldüler.
- Çatışmada öldüler.
Çin'de hükûmetin yönettiği fabrikalarda
Aslında bazı durumlarda
New York'taki Meatpacking District'te yer alıyor.
Ginza, Tokyo'da yer alıyor.
ve insanlardaki Ayasofya'da namaz kılma isteği
İlkinde kendinize şöyle diyeceksiniz:
İkincisinde kendinize söyle diyeceksiniz:
Acilen ofisimde sana ihtiyacım var.
En zor anında da, en kötü anında da, en iyi olduğu anında da,
İster evde olalım, ister okulda veya işte ya da siyasi bir arenada.
Öndeki odada fareler, arkadakinde hamam böceği.
Yayılıp varoşlara kadar çeşitlenince
ofiste bir köşede bir şeyler yazdım.
Bunu İstanbul'da da görmeye devam ettim.
Ofisteki ilk günümde
O sıralar Venezuela'daydım.
Avrupa'da bilimsel devrim zamanı.
Gelişmiş dünyanın kalanının çoğunda,
çerçevesindeki görevlerde görebiliyorlar
Ortada, ormandaki bir manastır var.
Mbaise’deki fakir bir aileden geliyor.
Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı
Vahşi doğada ağaç kovuklarına tünerler.
La Teja mahallesinde sosyal hizmet yapıyorduk,
Savaşta terör… barış içinde süsleme…
1888 Opera Binası,
Eflak'ta bir dizi operasyon başlattı.
Ben dağlardaydım.
- Ben evdeyim.
- Evdeyim.
- Evde mi yoksa dışarıda mı yemek yersin.
- Evde mi yoksa dışarıda mı yemek yersiniz?
Avusturya'da nerede büyüdün?
Aslında, hadi şu an yapmaya başlayın.
-geç saatte, yurt odamda-
parayı alıp altına yatırmıştım.
Jim'in başı dertte.
Leyla, Mısır'daki Kahire'ye yerleşti.
Açıkçası, bazı konularda hemfikir olduk, bazılarında olamadık.
Bayezid, Avrupa'daki konumunu güçlendirmek için Kosova Savaşı sonrasında oluşan
Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için
O zaman okulda mıydın?
İlk başta onun, yeni evinde yaşamaya alışma sorunu vardı.
akşam yemeğinde, cazda, kokteyllerde veya sohbetlerde değildir.
1984'te, Uluslararası Olimpiyat Komitesi,
Cepte.
tek bir kadın bile dahil etmemiştim.
İş yerimde
yapısal
Kansai Havalimanı.
Saklandığım yerde
Zimbabve'de...
1960'lı yıllarda
gizlice!
93 yılında
küçük düşürücü bir bozguna uğradı.
Toprak.
- Şerefe!
- Yarasın!
- Şerefe.
teşekkür ediyorum.
Kütüphanede.
Aynı anıyı her hatırladığında
herkesle konuşabilirler, konuşurlar da,
Bursa'daki bir elemede, o zaman Saddam'a ayakkabı atmışlardı.
Uygulamada, senin fikirlerin her seferinde galip geliyor.
Amerika’nın en kırsal bölgelerinden birinde,
Fakat siz bunu zaten biliyorsunuz.
Hayatın dönüm noktalarında,
2015'te Kopenhag'da bir Yahudi sinagogunda.
onlara yönelik simültane çevirmenlerimiz olamaz mı?
Geleceğin hastane yatağı kendi evlerimizde olacak.
insanlık tarihinin en büyük gerçeği.
Fakat; iyilik yapmaya, hatalarımızı geçmişte bırakmaya,
Hatırladığım en net şey, boş koridorda
Güney Eflak'da saldırı ve yağmaya başlar
Eylül. Şili. Arjantin Antikomünist İttifakı.
çok uzak bir zaman -- 2100 yılı.
yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.
daha sonra bu gün yüzüne çıktı
birbirlerine olan güveni ve diğer insanlara olan güveni
Göbeklitepe yahu bizim toprağımızda, Şanlıurfa'da
Bunun sebebi o yıllarda
O yıllarda soğuk savaş içerisindeydi
Çekilen fotoğraflarda yıldızlarda görünmüyordu
2018 yılında UNESCO'nun dünya mirası listesine aldığı
alt ekipman bölmesindeki hasarlı kablolardan
Tom evdedir.
Sorun onun yeteneği değil, karakteridir.
O, bir çocukken müzikte sivrildi.
- Sözlüğünde ona bak.
- Sözlüğe bak.
- Ben Japonya'da yaşıyorum.
- Japonya'da yaşıyorum.
Bana İngilizcemde yardım edersen, sana Fransızcanda yardım ederim.
O ne zaman gitti? Öğleden sonra dörtte miydi yoksa beşte miydi?
- Sen benim yolumdasın.
- Bana ayak bağı oluyorsun.
Akşamları her zaman evde misin?
Testi geçebildiniz mi?