Translation of "ستأتي" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "ستأتي" in a sentence and their turkish translations:

- ربما ستأتي.
- من الممكن أنها ستأتي.

O gelebilir.

‫ستأتي معي.‬

Benimle geliyorsunuz.

ربما ستأتي.

O gelebilir.

"اصمد، ستأتي الشرطة قريباً".

"Bekleyin, polis hemen gelecek."

ستأتي كل الأشعة الضارة

bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek

هل ستأتي أم لا؟

Geliyor musun yoksa gelmiyor musun?

من الممكن أن أليس ستأتي.

Alice muhtemelen gelebilir.

هذه اليد الممدودة ستأتي من أجلك.

Uzatılan el sizin için de gelecek.

قالت: المدن، الناس، والعمارة ستأتي وتذهب،

Şehirler, insanlar, mimari gelip geçer

أردتُ أن أتأكد أنك ستأتي إلى هنا.

Buraya geleceğinden emin olmam gerekiyordu.

- عرفت أنك ستأتي.
- لقد علمت أنك قد تأتي

Geleceğini biliyordum.

‫تريد استكشاف النفق المائي؟‬ ‫حسناً. ستأتي معي. هيا بنا.‬

Demek su olan tüneli keşfetmek istiyorsunuz? Tamam, benimle geliyorsunuz. Hadi.

هذا هو الجزء الذي يفصلها عن 100 تعزية ستأتي بعد ذلك

ondan sonra gelecek olan 100 pramitten onu ayıran kısım ise bu

- لا أدري إن كانت ستأتي.
- لا أعلم إن كانت قادمة أم لا.

Gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.