Examples of using "الضارة" in a sentence and their turkish translations:
bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek
güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek
Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip
zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.
Sekiz numara: Gereksiz ayrıntıdan kaçının.
Çevresel olarak zarar verici projeler sistematik olarak terk edilmelidir.
Sizi hasta edebilecek bir sürü şeyle dolu olacaktır.