Examples of using "زراعة" in a sentence and their turkish translations:
Yoksul insanlara çiçek yetiştirmeyi öğretmeliyiz.
Ben burada dünyanın en güzel güllerini yetiştirmek istiyor muyum?
yüzlerce yıldan fazla bir süredir benimsemiştir
Dünyanın en kurak çölü olan Atacama'ya ağaç dikebiliriz.
. Yüksek sıcaklıklar muz büyümesi için uygun bir ortamı