Translation of "حبّ" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "حبّ" in a sentence and their turkish translations:

أنا أدعو إلى حبّ الذات.

Ben öz saygı savunucusuyum.

كان حبّ فاضل لدانية غير مشروط.

Fadil, Dania'yı koşulsuz olarak sevdi.

وقع فاضل في حبّ المرأة الخطأ.

Fadıl yanlış kadına düştü.

أتضح لتوم أنه وقع في حبّ ماري.

Tom, Mary'ye aşık olduğunu fark etti.

مِن السهل معرفة سبب حبّ الناس لِتوم.

İnsanların Tom'u neden sevdiğini anlamak kolay.

تحوّل حبّ ليلى إلى رغبة في الانتقام.

Leyla'nın sevgisi intikama dönüştü.

وقع سامي في حبّ فتاة مسلمة اسمها ليلى.

- Sami Leyla adında Müslüman bir kıza âşık oldu.
- Sami Leyla isimli Müslüman bir kıza abayı yakmıştı.

تبادلا فاضل و ليلى أكثر من ألف رسالة حبّ.

Fadıl ve Leyla binlerce aşk mektubu alışverişinde bulundu.

وقع فاضل بشكل عميق في حبّ فتاة مسلمة من مصر.

Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.