Examples of using "جائزة" in a sentence and their turkish translations:
üç alıştırma belirledik.
aslında her ödülü hak eden bir film
ve Nobel Barış ödülünü alan ilk Afrikalı kadın
Emmy'i kazanan Phoebe Waller-Bridge.
Aynı zamanda ödül kazanan bir araştırma makalesinin konusuyduk.
sizinle paylaşmaktan gurur duyuyorum.
resmi yılan yakalayıcısı, riskli bir ödül için her gün avlanıyor.
Antalya film festivaldinde Kemal Sunal en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı