Translation of "تعاني" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "تعاني" in a sentence and their turkish translations:

‫تعاني أعيننا للرؤية.‬

Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.

‫كانت عائلتي تعاني.‬

Ailem acı çekiyordu.

حين تعاني من الحرمان أو الاضطرابات،

Bir kayıp verdiyseniz veya travma yaşadıysanız,

‫لكن لا تزال هذه الجماعة تعاني.‬

Fakat bu sürü pek başarılı değil.

يجب أن تعاني من بعض الهزائم

Tangodan hoşlanmaya başlamak için

تعاني ابنتها من ألم في البطن.

Kızının bir mide ağrısı var.

جين كانت تعاني من كل هذه المشاكل.

Janie'de hepsi vardı.

تعاني والدتي من الخرف ولم تعد تعرفني،

Annemde demans vardı ve beni artık tanıyamıyordu

التي كانت تعاني من مصاعب في حياتها

acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine...

تعاني من اقتطاعات من ميزانية برامج تعليم الفنون؟

hâlâ sanat eğitimi programlarında bütçe kısıtlaması yaşıyor?

تعاني التربة في كل أنحاء العالم تآكلاً غير مسبوق

Dünya genelindeki ormanlarda,

- هل لديك الم في اسنانك
- هل تعاني من الم الاسنان

Dişin ağrıyor mu?

- هل لديك ألم في البطن؟
- هل تعاني من ألم في البطن؟

Bir mide ağrın var mı?

كانت تعاني من مرض الشريان الأبهر بنسبة 60% أقل من أرانب المجموعة الأخرى،

diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,

وجد سوشيت أن قواته تعاني من ضعف الإمداد وعدم الانضباط وانخفاض الروح المعنوية.

Suchet, birliklerinin yetersiz tedarik edildiğini, disiplinsiz olduğunu ve morallerinin düşük olduğunu gördü.