Translation of "‫كانت" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "‫كانت" in a sentence and their turkish translations:

لأنها كانت صغيرة ، كانت إصاباتها طفيفة.

Küçük olduğu için yaraları küçüktü.

- كانت ليلى تموت.
- كانت ليلى تحتضر.

Leyla ölüyordu.

كانت هادئة

sessiz sedasız oldu

كانت صدمة!

Şok ediciydi!

كانت غفوة ،

Uyuyordu.

كانت تعمَل.

Çalışıyordu.

كانت ليلى تتكلّم العربيّة لكنّها كانت أمريكيّة.

Leyla, Arapça konuştu ama Amerikalıydı.

- كانت مشغولة بأعمال المنزل.
- كانت مشغولة بأعمال منزلية.

Ev işiyle meşguldü.

- حياتي كانت في خطر.
- كانت حياتي في خطر.

Hayatım tehlikedeydi.

- كانت ليلى تسرق المصارف.
- كانت ليلى تسرق البنوك.

Leyla banka soyuyordu.

كما كانت عادتي.

bara gitmeye hazırlanıyordum.

والإجابة كانت نعم.

ve cevap olumluydu.

إذا كانت أسبابنا

İyi bir gün geçirmemize dair

كانت دائما هناك

Her zaman oradaydı ve de.

مساهماتي كانت مهمة.

katkım önemliydi.

كانت عالمًا مختلفًا.

Farklı bir dünyaydı.

كانت صديقتي ميليسا.

arkadaşım Melissa'ydı.

وذنوبي كانت التقصير

Benim günahlarım ise ihmal,

كانت تتخلى عنهم.

çalışanlarından da vazgeçiyordu.

لقد كانت خائفة.

Bu küçük kız korktu.

كانت خائفة وحسب.

O sadece korktu.

كانت مُربحة أكثر

başkasının lisanslı içeriğini izleyerek

كانت هكذا دائمًا.

bu hep böyle oldu.

كانت النظرية بسيطة:

Altında yatan basitti:

إنها كانت قمامة.

ve o bir pislikmiş gibi.

كانت الشرطة قاسية.

Çok sert polisleri vardı.

كانت صغيرةً جدًا.

Çok küçüktü.

كانت مشكلة تمكين.

Çalışanlara imkân verilmemesi sorunuydu.

إذا كانت مسطحة

ya düz ise

إذا كانت ساخنة

sıcak olmasından kaynaklı ise

إذا كانت ميزات

bir özellikleri ise

كانت المهمة ناجحة.

Görev başarılı oldu.

كانت الخسائر مرتفعة.

Kayıplar ağırdı

كانت ظاهرة كاملة

tam bir fenomendi aslında

‫كانت عائلتي تعاني.‬

Ailem acı çekiyordu.

كانت التجهيزات رخيصة‏.

Erzak falan ucuzdu.

كانت الإشارة حمراء.

Sinyal kırmızıydı.

كيف كانت إجازتك؟

Tatiliniz nasıl geçti?

كانت غرفة كبيرة.

O çok büyük bir odaydı.

كانت الغرفة دافئة.

- Oda sıcaktı.
- Oda ılıktı.

كانت فكرة بشعة.

O berbat bir fikirdi.

ماري كانت صديقتي.

Mary arkadaşımdı.

كانت أمها مدرّسة.

Onun annesi bir okul öğretmeniydi.

تلك كانت نيتي.

- O niyetti.
- Niyet buydu.

أتظنّها كانت حادثة؟

Bunun bir kaza olduğunu düşünüyor musun?

تعليقاتك كانت مناسبة.

Sizin yorumlarınız uygundu.

كانت السوق مضطربة.

Pazar çalkalanıyordu.

كانت أول فكرة

Benim ilk düşüncem ise;

إهتماماتي كانت كثيرة،

Birçok şeye ilgim vardı

كانت كصباح الكرسمس

Bu bir Noel sabahı gibiydi.

كانت سارا ترتجف.

Sarah titriyordu.

كانت حياتي فوضى.

Hayatım berbattı.

كانت ليلى عطشة.

Leyla susamıştı.

كانت لسامي أسرار.

Sami'nin sırları vardı.

لقد كانت كارثة للنرويجيين ، لكنها كانت كارثة على الإنجليز أيضًا ،

Norveçliler için bir felaketti ama İngilizler için de bir felaketti,

كانت على مدار طويلة الخطوة الاولى كانت بناء كواسر الامواج

bir İlk adım, projenin ilk ayağı olacak bir dalgakıran inşa etmekti.2000 ve oniki yıllarının sonunda

- كانت خطبة توم ممتازة.
- كانت الكلمة التي ألقاها توم رائعة.

Tom'un konuşması mükemmeldi.

- كيف علمتَ ماذا كانت تريد؟
- كيفَ علمتيِ ما كانت تريدهُ؟

Onun ne istediğini nasıl bildin?

- كان من عادتها أنها كانت تزورني باستمرار.
- كانت تزورني باستمرار.

- O, beni düzenli olarak ziyaret ederdi.
- O düzenli olarak beni ziyaret ederdi.

- كانت الشّرطة تدقّ الباب بقوّة.
- كانت الشّرطة تقرع الباب بقوّة.

Polis kapıyı dövüyordu.

- كانت لدى سامي حياة سرّيّة.
- كانت لدى سامي حياة خفيّة.

Sami'nin gizli bir hayatı vardı.

لكن جين كانت تتحسن.

Ancak Janie iyiye gitti.

ولقد كانت على حق.

Ve haklıydı.

وكيف كانت تفعل ذلك؟

Bunu nasıl mı yapıyordu?

كانت هذه العلامات هُويّاتية،

Bu işaretler aynıydı,

كانت مهمة صعبة للغاية.

Çok zor bir işti.

لقد كانت فترة السبعينات،

1970'lerdeydik

درجة الرطوبة كانت مميتة

Kapalı alandan kaynaklanan

"بريا" كانت تترجّى أمها،

Priya annesine yalvardı,

كانت ساكتة طول الوقت.

Her zaman çok sessizdi.

وكمية الأصوات كانت 1500

Gelen oy miktarını söylüyorum; bin beş yüz.

كانت في متناول أياديهم؟

nasıl inandırabilirdik?

بل كانت فقط، هدية.

Bu sadece bir armağandı.

كانت الجدران سميكة جدًا،

Duvarlar çok kalındı,

كانت جدتي محاطة بالناس،

etrafı insanlarla çevrilmişti.

كانت انحراف تاريخي عظيم

önemli bir tarihi sapma olmuştur.

العطية الثانية كانت نفسية

İkinci hediye psikolojikti.

كانت آمنة لهذه الدرجة.

Yani o derece güvenliymiş.

حينها كانت المدينة مفككة،

ve o an, şehrin sökülmüş olduğu bir andı.

كما لو كانت حريتي.

savunmamda bana ilham verdi.

خسائر القرطاجيين كانت طفيفة

Kartacalıların kayıpları ise oldukça küçük.

الأم كانت بحالة جيدة،

Anne çok iyi gidiyordu,

كانت كانتباي عاقدة العزم.

Kantabai ısrar etti.

ماريو: المعضلة الأولى كانت:

MS: İlki şu:

تعرفوا على ايمانويل كانت،

Immanuel Kant'ı tanıyalım.

كانت ممتعة للغاية للعب

oynaması o kadar zevkliydi

أموالك كانت طفلة ذهبية

Senin paran bir altındı yavrum

كانت ليديا في اوساك

Lidya Uşak'tamıydı

وإذا كانت مقاومتك عالية

ve sizin direnciniz yüksekse

إذا كانت هياكلنا قوية

eğer ki bizim yapılarımız sağlamsa

هل كانت قنبلة نووية؟

bir nükleer bomba mıydı?

وكالة التلغراف البريدية كانت

Posta telgraf teşkilatıydı

إذا كانت عائلتي غنية

Ailem zengin olsaydı

كانت خطاباته بعد اعتقاله

Tutuklandıktan sonrasında söylemleri ise

كانت صدمة الهجوم مدمرة.

Saldırının darbesi yıkıcıydı.

لقد كانت مشكلة حقيقية.

Bu ciddi bir problemdi.

كانت تنقصنا التجهيزات فعليًا‏.

...erzaklarımız çoktan azalmıştı.

كانت أسئلتك مباشرة جداً.

Sorularınız çok doğrudandı.