Translation of "تزداد" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "تزداد" in a sentence and their turkish translations:

- تزداد الحوادث يوماً بعد يوم.
- تزداد الحوادث سنةً بعد سنة.

Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.

تزداد قوة في الفيروس

virüste o kadar güçleniyor

والأمور تزداد سوءاً في الحقيقة.

ve aslında işler daha da kötüye gidiyor.

حيث تزداد فعاليتها أكثر فأكثر.

Etkinliği gittikçe artıyor.

‫والآن،‬ ‫تزداد احتياجات هذه الأنثى.‬

Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.

‫باقتراب الليل،‬ ‫تزداد احتمالية السقوط.‬

Hava karardıkça... ...düşme riski artıyor.

تزداد جمالاً يوماً بعد يوم.

Gittikçe güzelleşiyor.

‫أثناء نضجها، تزداد طلباتها من أمها.‬

Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.

إنّ الأمور لا يمكن أن تزداد سوءا.

İşler daha kötü olamaz.

وكنت أرى حالة والدتي تزداد سوءاً كل يوم.

Annemin durumu, gözlerimin önünde her gün daha da kötüye gidiyordu.

إما كنت ألاحظها فقط أو كانت تزداد سوءاً

ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,

‫بازدياد برودة الجو،‬ ‫تزداد غرابة المخلوقات التي تزور مدننا.‬

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.

التي ستغرق معها دولاً باكملها. فيما تزداد درجات الحرارة

. Bekaa'nın geri kalanında küresel sıcaklıklar artarken

‫حشدًا لا يحب الإزعاج.‬ ‫تزداد أعداد وحيد القرن الأسود ببطء.‬

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

‫تزداد الأمواج قوة...‬ ‫ما يوفر الظروف المثالية‬ ‫لتكاثر الأسماك الببغائية كبيرة الرأس.‬

Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.

‫في هذه المساحات الشاسعة،‬ ‫تمثّل كل ليلة تحديًا مختلفًا.‬ ‫تزداد ظلمة السافانا الإفريقية.‬

Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.

‫قمنا بعمل رائع بوصولنا إلى هذا الحد‬ ‫ولكن الأمور على وشك أن تزداد صعوبة.‬

Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

‫وكذلك تزداد صعوبة التنفس هنا.‬ ‫كما أن هذه الشعلة ‬ ‫لم تعد تشتعل بنفس التوهج.‬

Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.