Translation of "تبقي" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "تبقي" in a sentence and their turkish translations:

تبقي الثلاجة اللحم طازجا.

Bir buzdolabı eti taze tutar.

عليك أن تبقي غرفتك نظيفة.

Odanı temiz tutmalısın.

لم لا تبقي عيناك مفتوحتان؟

Neden gözlerini açık tutmuyorsun?

ثم تبقي تلك الصورة معنا.

ve sonra bu bizimle kalıyor.

دائماً ما تبقي آن غرفتها نظيفة.

Ann odasını her zaman temiz tutar.

لذا ترغب بأن تبقي الأمر بسيطًا جدًا

Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.

‫تبقي كل أذرعها الأخرى ملتصقة بالوكر‬ ‫مستخدمة الممصّات.‬

Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.

لم تستطع أن تبقي دموعها عندما أرادت تلسكوبًا للأطفال

çocuklar için bir teleskop istediğinde göz yaşlarını tutamamıştı

- دائماً ما تبقي غرفتها نظيفة.
- تحافظ على غرفتها مرتبة دوماً.

Odasını her zaman temiz tutar.

لم أكن اتوقع في ما تبقي من الثلاث اسابيع من فترة التخيم.

Kamptaki son üç hafta boyunca daha da yakınlaşacağımızı