Examples of using "جلست" in a sentence and their turkish translations:
O, yanıma oturdu.
Onun yanına oturdum.
Ai benim yanımda oturdu.
Onun yanında oturdum.
onunla saatlerce oturdum ve kıza yardım ettim,
Ne zaman Priya ile otursam ve şu soruyu sorsam
Oturup düşünmeye başladım"peki neden?"
Oturdum 2 gün düşündüm ve dedim ki;
O bir sandalye buluncaya kadar ve oturuncaya kadar beklemek zorunda kaldık.
Öğretmenin önünde oturan kız öğrenci Almanyalıdır.
Tiyatroda çok uzun bir kişinin arkasında oturdum.
aynı görev için rekabet ettiğim bir kızın yanına oturdum,
Ben de hep bunları dinliyorum, oturdum orada bilgisayarın başına,
Guantanamo mahkemelerinin düştüğünü ve kazandığımızı öğrenmek için