Examples of using "الكشف" in a sentence and their turkish translations:
ve ortaya da şu gündemler atılmakta
Kaynaklarımı söyleyemem.
Asteroitleri tespit etmek için,
bu yapının da gizli sırları teker teker ortaya çıkmakta şimdi
, diğer yandan Mısır toplumunda dolaşan, geleneksel evlilikler,