Examples of using "القشرة" in a sentence and their turkish translations:
onun en dış çevresini ise yer kabuğu çevreliyor
yer kabuğunda ki kırılmanın çıkardığı titreşimlerin
yer kabuğunun hareketinden kaynaklı oluşan deprem
şimdi yer kabuğunu ikiye ayıralım
Gözlerimizin üzerinde yer alan
bu yer kabuğu o akışkan olan magmanın üzerinde bildiğimiz yüzüyor
burada duralım. Bu yüzen yer kabuğu da çarpışıyor mu yoksa?