Translation of "السفن" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "السفن" in a sentence and their turkish translations:

لرسو السفن الخاصة بهم وإصلاحها.

Konstantinopolis, Symrna ve Cenevre limanlarını kullanacaklardı.

تنقل السفن المواد الخام من أَنْدونِيسيَا

Gemi Endonezya'dan ham madde taşımaktadır.

كان جالساً أمام حوض السفن يوماً ما

Rıhtımda otururken bir gün

لماذا؟ لاعتمادها على عدد قليل من السفن والعوامات.

Neden? Çünkü az sayıda gemi ve şamandıraya dayanıyor.

على الجهة اليمنى، تضاعفت السفن القرطاجية أمام الرومان

Sağ kanatta ise, Kartaca gemileri Romalıları ikiye katlamış durumda.

لا تستطيع قواته فعل الكثير لمساعدة السفن المتراجعة

Birlikleri geri çekilmekte olan gemilere çok az yardım edebilir.

تألق الخوذ ، وليس لدي خوذتي ، والآن تكمن معداتنا مع السفن ".

Miğferler parlıyor, benimki yok, şimdi teçhizatımız gemilerde yatıyor. "

السفن التجارية الكبيرة فيه وهو الامر الذي تفتقر له الموانئ

olan bu limanın önemini size anlatmalıyız.