Examples of using "حوض" in a sentence and their turkish translations:
havuzun üzerine bir plastik tabak koyun
O, küvette şarkı söylemeyi sever.
Rıhtımda otururken bir gün
Denizkestanesini başka bir tanka geçiriyordum,
Zayıflamak için her gün bir saat yüzme havuzunda yüzerim.