Translation of "الرياضة" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "الرياضة" in a sentence and their turkish translations:

- الرياضة جيدة لصحتك.
- الرياضة مفيدة للصحة.

Spor sağlığınız için faydalıdır.

أتحب الرياضة؟

- Spor sever misiniz?
- Spor sever misin?

لا أحب الرياضة.

Sporlardan hoşlanmam.

يجب عليك ممارسة الرياضة.

Egzersiz yapmalısın.

لا أجيد ممارسة الرياضة .

Ben sporlarda kötüyüm.

ما الرياضة التي تفضل مشاهدتها؟

Seyretmek için favori sporun nedir?

حافظ على الرياضة ولكن غير القوانين

ve sporu sürdürüp kuralları değiştirin.

لكن إن كنت لا تشاهد الرياضة،

Ama eğer spor maçları izlemiyorsanız,

الآن، الرأي المناقض يأتي من الرياضة.

Spor buna karşıt bir görüş sunuyor.

- أحب الرياضة.
- أحب ممارسة الألعاب الرياضية.

Ben sporları severim.

لأجعل الناس تري كيف تحسن الرياضة العقل،

insanlara "Bakın, egzersiz beyni daha iyi hâle getiriyor,

عادةً أثناء ممارسة الرياضة مثل كُرة القدم.

aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.

كرة الغولف التي أحدثت ثورة في الرياضة.

Sporda devrim yaratan golf topu.

الرياضة الوحيدة التي يحسنها توم هي التنس.

Tom'un iyi olduğu tek spor tenistir.

إذا، فممارسة الرياضة طريقة رائعة لتحسين أداء المتعلمين،

Bu yüzden egzersiz öğrenciyi geliştirmenin müthiş bir yolu.

قال إنني بصحة جيدة وممارسة الرياضة لسنوات وتحدى الفيروس

Ben yıllardır sağlıklıyım ve spor yapıyorum dedi ve virüse meydan okudu

جلب التلفاز ونظام الفيديو المنزلي الرياضة والدراما الى غرف معيشتنا.

Televizyon ve VHS, sporu ve dramayı salonumuza getirdi.

"هل تعلم، إذا توقفت عن التدخين، سوف تصبح أفضل في الرياضة."

"Biliyorsun, sigarayı bırakırsan sporda daha iyi olacaksın."

"انظري، إما أن تدخلي مجال الرياضة، أو يجب أن يكون مجالك الموسيقا."

" Bak, ya spor olmalı ya müzik."

لم يكن يعرف شيئاً عن الرياضة --باركه الله-- لذا كان مجالي الموسيقا.

Spordan hiç anlamazdı -sağolsun- o nedenle müzik oldu.