Examples of using "الحذاء" in a sentence and their turkish translations:
Bu ayakkabılar ayaklarıma uyuyor.
Bu ayakkabılar benim için çok büyük.
Bu ayakkabılar ayaklarıma uymaz.
O ayakkabılar bu takım elbiseyle gitmez.
Sami'ye verdiğim ayakkabılar onun için fazla küçüktü.
ve bir ayakkabı ördüklerini söylediler.
Ben kırmızı ayakkabıları istedim.