Translation of "البحار" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "البحار" in a sentence and their turkish translations:

‫مصدرة ضوءها الخاص ومنيرة البحار.‬

Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.

هذا الجسم من الماء غير متوفر في البحار

o su kütlesi denizlerde mevcut değil

الجنوبية. وبالتالي ارتفاع منسوب البحار والمحيطات الى الدرجة

tüm ülkelerin kendileriyle boğulacağı noktaya yükselecek

فلماذا لا يمكن أن يحدث تسونامي في البحار المغلقة

yani neden kapalı denizlerde neden tsunami oluşamayacağını

‫إنه يجوب هذه البحار الضحلة‬ ‫منذ عصر ما قبل الديناصورات.‬

Dinozorlardan önce bile bu sığ sularda gizlice dolanıyordu.

داخل البحار والمحيطات متسببةً في ارتفاع منسوب مياه البحر. ما

akacağını ve deniz seviyesinin yükselmesine neden olacağını doğruladığında . Ne

ان مجموع الذوبان سيرفع مستوى المياه في البحار والمحيطات نحو

etkiye sahip. Bununla birlikte , son yüz yılda sıcaklıkların artması

مجزرة حال ارتفاع مستوى مياه البحار الى مترين او عشرة امتار.

demektir . Beklenen rakama göre, kutup buzunun tamamen erimesi durumunda

هناك العديد من الكائنات التي لم يتم اكتشافها بعد في أعماق البحار،

Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var

وبأنها تقبع في قاع البحار بانتظار الانقضاض على الغواصين غير المدركين لهذا الخطر.

masum dalgıçlara tuzak kurmak için pusuya yatan insan yiyenler olarak tanımlardı.

ألا يجب سكب كل البحار في نصف الكرة الجنوبي من هنا في المحيطات؟

bütün denizlerin okyanusların'da burdan bu şekilde güney yarım küreden aşağıya dökülmesi gerekmiyormu