Translation of "الارض" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الارض" in a sentence and their turkish translations:

و الارض قد تحضرت للصراع

Artık ortam iyice ısınmış, savaş kaçınılmaz olmuştur.

الارض صغيره ولكنها كوكب جميل.

Dünya küçük ama güzel bir gezegendir.

من فضلك نظف الارض بهذه الممسحة

Lütfen bu paspasla zemini temizle.

يذهب الرجال وياتون لكن الارض تبقى ثابتة

İnsanlar gelirler ve giderler fakat dünya kalır.

الارض جاء ليضاعف مصيبة الفيلة الاسيوية المهددة بالانقراض

, zaten nesli tükenme tehdidi altında olan Asya fillerinin durumunu ikiye katlamış

بالتلويح بقتل الارض مدفوعاً بغازاتٍ تعد السلاح القاتل له

gazı olan karbondioksitin yol açtığı dünyayı öldürmekle tehdit ederek

لعدم انقراض الحياة على وجه الارض? الموت المضحك خلال اكثر

dair umut var mı ? Yarım yüzyıldan biraz daha uzun bir süre içinde ve özellikle seksen yıl

بالاختفاء عن وجه الارض. مثل بنجلاديش الواقعة جنوب شرق وعدد

evlerini boşaltmak ve göç etmek zorunda kalacak . Güneydoğuda yer alan ve

الارض بشكلٍ نهائي. اما العسل فلن نجده نهائياً في المستقبل

şey. Bala gelince, yakın gelecekte onu hiç bulamayacağız

وتتحول من بنت الدكتور في لندن الى حاكمة الارض في دمشق

en büyük oğlu Hafız'ı yönetmesi için teslim etmektir. o ülkenin gerçek hükümdarı olacak ve Londra'da bir doktorun kızından Şam'daki arazinin hükümdarına dönüşecekti

الغارقة. كما هو حال دولٍ اخرى على امتداد قارات الارض. كثيرٌ

su basmış eyaletlere dönüşecek . Dünya kıtalarındaki diğer ülkelerde olduğu gibi.

ختفاء تماماً عن وجه الارض. اذ انها تقع بين دولتي مدغشقر

. Afrika'nın doğu kıyısındaki Madagaskar ve Mozambik ülkeleri arasında yer

في نظر فلاد ( هؤلاء يجب ان تنظف الارض من عالتهم لحياة أفضل )

Vlad'ın görüşününe göre, onlar daha iyi bir öteki dünya için dünyevi acılara maruz bırakıldılar

وافضل طريقة لرؤية كوكب الارض عن طريق ان تنظر الى كرة ارضية

Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.