Examples of using "الأصدقاء" in a sentence and their turkish translations:
ve arkadaş gezegeniniz mevcut.
Ben arkadaşlarla konuştum.
biz o arkadaşlarımızı seviyoruz
Onun birkaç arkadaşı var.
Senin bir sürü arkadaşın var.
Bill'in birçok arkadaşı var.
Arkadaş birbirlerine yardımcı olmalıdır.
Kaç tane yakın arkadaşın var?
Ann'in birçok arkadaşı var.
Çok az sayıda samimi arkadaşı var.
Arkadaşlarla birlikte bir bira içmek için gittim.
Kahire'de birkaç arkadaşım var.
Sami arkadaşlarıyla kaldı.
Arkadaşlar, komşular, aile ve topluluğumun
bazı meslek arkadaşlar dün 'A' derken
Avukat ile ücreti paylaşıyorlarmış arkadaşlar
- Bir sürü arkadaşım var.
- Birçok arkadaşım var.
- Çok arkadaşım var.
Jim pek çok yeni arkadaş edindi.
Sami'nin çok Müslüman arkadaşı olmuştu.
anne ne olur biraz arkadaşlarımla oynayayım
Küfür ederken arkadaşlar dikkatli olalım lütfen
Birçok arkadaş bu sayede iş sahibi oldu.
Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''
Sonra bir akşam, Lagos'ta, Louis ve ben arkadaşlarımızla dışarı çıktık.
Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.
ya anne ya vallahi ben içmiyorum ya arkadaşlar içiyor kokusu benim üzerime geliyor
Ama sadece yakın arkadaşlarının ve müttefiklerinin bu orana erişimi söz konusu
Gerçekten buna inanıyorum ve bir yazarın dediği gibi,
Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir
Steve Jobs'a bu arkadaş çevresinin hiçbir faydası olmadı
Uyan şimdi uyan, arkadaş arkadaşlarıyla, Adil'in insanlarının en iyileri.
Benim birçok arkadaşlarla konuşmak için bol bol vaktim vardı.
İzak Yahudi ve birçok Müslüman arkadaşı var. Bu kötü bir şey mi?
okumadı veya onunla çelişmedi. Bir arkadaşı, son derece talepkar ve çabuk davranan bir