Examples of using "ولكنْ" in a sentence and their turkish translations:
Ama olay şu ki
Ama ona deli demekten vazgeçin.
Ama bunun beni raydan çıkarmasına izin veremezdim.
Ama o anda çok ilginç bir şey oldu.
ama şiddet ekolojilerine katkı sağlamayı durdurabiliriz.
Ama ona aromalı kahve sütlüğü getirmemi isteyen hastam