Translation of "Yaşamanın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yaşamanın" in a sentence and their spanish translations:

Ortadaki kısımda yaşamanın,

Necesitamos encontrar formas de vivir en el lugar intermedio,

Yaşamanın maliyeti yükseldi.

El costo de vida ha aumentado.

Yaşamanın maliyeti artıyor.

El costo de vida cada vez es mayor.

GL ise, çocuklar ve bu mahallede yaşamanın

G. L. también habló de los niños,

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

La vida en un oasis urbano tiene sus límites.

Büyük bir şehirde yaşamanın birçok avantajları var.

Vivir en una gran ciudad tiene muchas ventajas.

Bu örücüler daha iyi yaşamanın bir yolunu bulmuşlar.

Y esos tejedores han encontrado una mejor forma de vivir.

Fakat sınırsız bir hayat yaşamanın bedeli de var.

Pero una vida sin límites trae complicaciones.

Onunla birlikte yaşamanın o kadar kolay olmadığı çıktı.

Resultó no ser tan fácil vivir con él.

Çocuklar kampa gittiğinde, ilkel bir şekilde yaşamanın tadını çıkarıyorlar.

Cuando los chicos se van de camping, disfrutan viviendo de una forma primitiva.