Translation of "Tanıdığı" in Spanish

Tanıdığı herkesle tartışır.

Él discute con cada persona que conoce.

Tom tanıdığı birini görmedi.

Tom no ha visto a nadie que reconociera.

Bay Smith onun bir tanıdığı.

El Sr. Smith es un conocido de ella.

Tom Mary'nin tanıdığı operadan hoşlanan tek kişi.

Tom es la única persona que Mary conoce que disfruta de la ópera.

Tom Mary'nin tanıdığı tavşanlardan korkan tek çocuktu.

Tom es el único chico que Mary conoce que le tiene miedo a los conejos.

Tom Mary'nin tanıdığı araba süremeyen tek yetişkin.

Tom es el único adulto que Mary conoce que no sabe manejar.

Tom Mary'nin tanıdığı babası Amerika'da doğmamış tek Amerikalı.

Tom es el único estadounidense que Mary conoce cuyo padre no nació en Estados Unidos.

Tom'un bir sürü tanıdığı olduğu hâlde çok az arkadaşı var.

Tom tiene muchos conocidos pero muy pocos amigos.