Translation of "Sınırı" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Sınırı" in a sentence and their spanish translations:

Onlar sınırı geçti.

Cruzaron la frontera.

Dün sınırı geçtik.

Cruzamos ayer la frontera.

Hız sınırı yok.

No hay un límite de velocidad.

Turist otobüsü sınırı geçti.

El bus de turistas atravesó la frontera.

Onun kibrinin sınırı yok.

Su vanidad no tiene límite.

Cehaletin hiçbir sınırı yoktur.

La ignorancia no tiene límites.

Sınırı geçip Meksika'daki evime gidiyordum.

y cruzando la frontera para volver a mi casa en México.

Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.

El ejército está en el norte para proteger la frontera.

Tom Fransa'ya giden sınırı geçti.

Tom cruzó la frontera con Francia.

Fransa, İspanya ile bir sınırı paylaşır.

Francia comparte una frontera con España.

Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur.

Este río constituye la frontera entre las dos prefecturas.

Ordu, Fransa ve İspanya arasındaki sınırı koruyor.

El ejército está protegiendo la frontera entre Francia y España.

Aşk ve arkadaşlık arasındaki sınırı çizmek çok zordur.

Es muy difícil dibujar el límite entre amor y amistad.

- Şehirlerde hız sınırı 50 km / h dir.
- Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.

En los pueblos, la velocidad está limitada a los 50 km/h.

- Almanya, Hollanda ile komşudur.
- Almanya, Hollanda ile aynı sınırı paylaşır.
- Almanya Hollanda'ya sınır komşusudur.

- Alemania colinda con Holanda.
- Alemania limita con Holanda.
- Alemania hace frontera con Holanda.