Translation of "Turist" in Spanish

- Çok turist var kasabada.
- Şehirde birçok turist var.
- Kentte çok sayıda turist var.

Hay muchos turistas en la ciudad.

- Napoli çok sayıda turist toplar.
- Napoli birçok turist çeker.

Nápoles reúne a muchos turistas.

Klasik bir turist hareketiydi.

el clásico movimiento turístico.

Bir turist vizesi istiyorum.

- Quisiera una visa de turista.
- Quisiera un visado de turista.

Bu bir turist tuzağı.

Es una trampa para turistas.

Bir turist vizem var.

Tengo una visa de turista.

Turist otobüsü sınırı geçti.

El bus de turistas atravesó la frontera.

Tom bir turist değil.

Tomás no es un turista.

Benim bir turist vizem var.

- Tengo una visa de turista.
- Tengo un visado de turista.

Ermenistan'da çok turist var mı?

¿Hay muchos turistas en Armenia?

Birçok turist adayı işgal etti.

Un montón de turistas invadieron la isla.

Kyoto birçok turist tarafından ziyaret edilir.

Kyoto es visitado por muchos turistas.

Birçok turist İlkbaharda Kyoto'yu ziyaret eder.

Muchos turistas visitan Kioto en la primavera.

Venedik'te her zaman çok turist vardır.

En Venecia siempre hay muchos turistas.

Asakusa'da çok sayıda yabancı turist var.

Hay muchos turistas extranjeros en Asakusa.

Turist sayısı son yıllarda büyük oranda arttı.

El número de turistas ha incrementado enormemente en los años recientes.

Neredeyse her turist yanında bir kamera taşır.

Casi todo turista lleva una cámara consigo.

Bu adaya her yıl birçok turist gelir.

Muchos turistas visitan esta isla cada año.

Bu tapınağı kaç tane turist ziyaret ediyor?

¿Cuántos turistas visitan este templo?

Her yıl bu adaya çok turist gelir.

Muchos turistas vienen cada año a esta isla.

- Ölü Deniz yaşıyor: dünyanın her köşesinden turist çekiyor.
- Lut Gölü yaşıyor: dünyanın her köşesinden turist çekiyor.

El Mar Muerto vive: atrae turistas de todas partes del mundo.

Tom bir zamanlar bir turist rehberi olarak çalıştı.

Tom una vez trabajó como guía turístico.

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi.

El centro de información turística dio un mapa de la ciudad a todo el que lo pidió.

Şehrimiz çok sayıda turist için yeterli altyapıya sahip değil.

Nuestra ciudad no tiene infraestructura para recibir tantos turistas.

Amerikalı turist İtalyan stili dondurmada ısrar etti, zira o normal dondurma için çok yenilikçi idi.

El turista americano exigió "gelato" porque era demasiado moderno como para tomar helado normal.

Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.

Cada año, ciento cincuenta mil turistas vienen a esta isla para disfrutar de los impresionantes paisajes y maravillosas playas.