Translation of "Koruma" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Koruma" in a sentence and their spanish translations:

Onlar koruma istediler.

Querían protección.

koruma sağlamak için oluşturuldu.

o membresía en un grupo social particular.

Soygunculuğa karşı koruma altında

no se la pueden robar.

Eğer konsantrasyonunu koruma yeteneğini yitirirsen

Si pierden su habilidad de sostener la concentración,

Ve gezegenimizi koruma kapasitemiz var.

y preservar nuestro planeta.

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

Según la Sociedad Protectora de Vida Salvaje de la India,

Plastik bir koruma ve çim var.

Tienen un escudo de plástico y pasto.

Tom Çevre Koruma Ajansı için çalışıyor.

Tom trabaja para la Agencia de Protección Ambiental.

Bana koruma sağlayacak bir şeye ihtiyacım olacak.

Necesitaré algo que me dé protección.

koruma ve yenilenme yoluyla gelişip büyüyen ekosistemler;

ecosistemas prósperos mediante la protección y la restauración;

Ney'in kolordu arka koruma görevini üstlendi, ancak

El cuerpo de Ney asumió el control como retaguardia, pero cuando quedó aislado en Krasny,

Bence tüm çabalara, koruma çabalarına rağmen yüksek olasılıkla

creo que es muy probable que perdamos a esta especie,

Birçok İspanyol gerilla çetesine karşı koruma sözü verdi .

no se comportaban mejor que los bandidos.

Prezervatifler cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlar.

Los preservativos ofrecen protección contra las enfermedades de transmisión sexual.

Günaha karşı birkaç iyi koruma vardır ama en emini korkaklıktır.

Hay muy buenas protecciones contra la tentación, pero la más segura es la cobardía.

- Bir koruma dışarıda.
- Bir bekçi dışarıda.
- Dışarıda bir gardiyan var.

Hay un guardia afuera.

Sonraki geri çekilme sırasında Ney, Wellington'un birliklerini uzakta tutan bir dizi artçı koruma eylemiyle

Durante la retirada posterior, Ney volvió a demostrar sus brillantes habilidades tácticas, luchando contra una

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

Toda persona que trabaja tiene derecho a una remuneración equitativa y satisfactoria, que le asegure, así como a su familia, una existencia conforme a la dignidad humana y que será completada, en caso necesario, por cualesquiera otros medios de protección social.