Translation of "Plastik" in Spanish

O plastik.

- Esto es de plástico.
- Eso es plástico.

plastik yüzünden ölüyor.

están muriendo simplemente porque encuentran plástico.

Plastik kolayca kırılmaz.

El plástico no se rompe con facilidad.

Plastik sandalye ucuz.

La silla de plástico es barata.

Bu sandalye plastik.

Esta silla es de plástico.

Beyniniz muazzam derecede plastik

Así que vuestro cerebro es tremendamente plástico,

Sahil plastik geridönüşüm programları

los programas de reciclaje de plástico en las playas,

Artık sadece plastik değil.

No es solo plástico.

Geridönüşümlü plastik de değil,

No es plástico reciclado, es plástico social.

Tom bir plastik cerrah

Tom es un cirujano plástico.

Çiçeklerin hiçbiri plastik değildir.

Ninguna de las flores es de plástico.

Plastik poşet kullanmayı reddediyorum.

Rehúso usar bolsas de plástico.

Sosyal plastik artık para ediyor,

El plástico social es dinero,

John yanak plastik cerrahi geçirecek.

Juan será sometido a una cirugía plástica en la mejilla.

Plastik bir su bardağım var.

Tengo un vaso de plástico.

Benim plastik bir bardağım var.

Tengo un vaso de plástico.

Plastik kutular daha uzun dayanırlar.

Las cajas de plástico duran más.

Ve plastik de besin zinciri içinde.

y el plástico ha entrado en la cadena alimentaria.

Plastik bir koruma ve çim var.

Tienen un escudo de plástico y pasto.

Havuzun üzerine bir plastik tabak koyun

poner un plato de plástico sobre la piscina

Plastik birçok geleneksel malzemenin yerini almaktadır.

Los plásticos han reemplazado a muchos materiales convencionales.

Kağıt bardakları plastik olanlara tercih ederim.

Prefiero los vasos de papel a los de plástico.

Birkaç değişik çeşit var ve bazılar plastik.

y tienen algunos tipos diferentes y algunos son de plástico,

Milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları

dejando el problema para que lo resuelvan las futuras generaciones...

Polis göstericileri dağıtmak için plastik mermi kullandı.

La policía utilizó balas de goma para dispersar a los manifestantes.

Bu plastik çöp torbası tehlikeli kimyasallar içermez.

Esta bolsa de basura de plástico está libre de productos químicos peligrosos.

Tüm kişisel eşyalarımı plastik bir torbaya koydum.

Pongo todas mis pertenencias en una bolsa de plástico.

Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.

El papel, el vidrio y el plástico son materiales reciclables.

Satın aldığım kahve şirin bir plastik bardakta geldi.

El café que compré venía en un bonito vaso de plástico.

Sen ve plastik beynin, sürekli çevrendeki dünya tarafından şekillendiriliyor.

Uds. y su cerebro plástico son moldeados por el mundo que les rodea.

Hızlıca hareket ediyorsun, o küçük kalıpsı plastik sandalyeye çarpıyorsun

Se mueven tan rápido que chocan contra la pequeña silla de plástico

Bir plastik bardak gerçek camdan yapılmış olanından daha iyidir.

Un vaso de plástico es mejor que uno hecho de vidrio de verdad.

Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.

Sabía que era plástico pero que tenía sabor a madera.

İnsanların süpermarketlerden aldıkları plastik çantaları kullanmaktan vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Creo que la gente debería dejar de usar las bolsitas de plástico de los supermercados.

Plastik bir torba mı yoksa kağıt bir torba mı istiyorsunuz?

¿Desea una bolsa de plástico o de papel?

Mary berbat plastik cerrahi sonrası kötü bir şekilde yara iziyle bırakıldı.

Mary fue dejada gravemente marcada después de la chapuza de cirugía plástica.

- Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
- Bu sandalye plastik.
- Bu sandalye plastikten yapılmış.

- Esta silla es de plástico.
- Esta silla está hecha de plástico.

Plastik cerrah yüz germeyi eline yüzüne bulaştırdı ve milyonlarcası için dava açıldı.

El cirujano plástico estropeó el estiramiento facial y fue demandado por millones.

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.

Hay cuatro tachos de basura en la escuela: uno para papel, otro para plástico y otros dos para vidrio y metal.