Translation of "Karşılık" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Karşılık" in a sentence and their spanish translations:

...karşılık buluyor.

se han escuchado.

Ebeveynlerine karşılık vermemelisin.

No deberías responder así a tus padres.

Öyle karşılık vermemelisin.

No deberías responder de esa forma.

Ateşle karşılık ver.

Responded a sus disparos.

Köpek John adına karşılık veriyor.

El perro responde al nombre de John.

Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.

- No puedo responder por su falta de honestidad.
- No puedo responder por que él sea un deshonesto.

Bana karşılık olarak ne vereceksin.

¿Qué me darás a cambio?

Dahası, nasıl karşılık vereceğimi de biliyordum.

y es más, yo sabía qué responderle.

Karşılık olarak sana bir şey öneremiyorum.

No te puedo ofrecer nada a cambio.

Bir metreküp, 1000 litreye karşılık gelmektedir.

Un metro cúbico corresponde a 1000 litros.

Ve bana sunacaklarına karşılık kendimi açık tutmaktır.

y mantenerme abierta a lo que el universo ofrece,

Karşılık olarak her zaman bir soru sorabilirsin.

Siempre puedes preguntar algo en contrapartida.

Bizim yeni korteksimiz, "ne" kademesine karşılık gelir.

nuestro neocortex, se corresponde con el nivel del "qué".

Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.

Un kilo de ketchup equivale a dos kilos de tomates.

Buna karşılık, "Hanımefendi o zaten benim koltuğum!" demez mi?

El dijo,"¡Señora, ese es mi asiento!"

O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.

Respondió a su propuesta con una sugerencia sorprendente.

O bana bir parça pastaya karşılık bir portakal verdi.

- Él me dio una naranja a cambio de un trozo de tarta.
- Me dio una naranja a cambio de un trozo de tarta.

Burçların on iki işareti on iki takımyıldızına karşılık gelir.

Los doce signos zodiacales corresponden a doce constelaciones de estrellas.

, ancak zaferi kazanmaya yardımcı olarak cesurca karşılık veren genç askerlerinden etkilendi.

ataque sorpresa de Blucher, pero se defendieron con valentía y ayudaron a obtener la victoria.

İşe aldığımız her kişiye karşılık 10 kişi için iş imkânı ortaya çıkacak.

Por cada persona que contratemos crearemos otros 10 trabajos locales.

RAB Kayin'e, "Kardeşin Habil nerede?" diye sordu. Kayin, "Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?" diye karşılık verdi.

Dios dijo a Caín: "¿Dónde está tu hermano Abel?" Contestó: "No sé. ¿Soy yo acaso el guardián de mi hermano?"