Translation of "Adına" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Adına" in a sentence and their spanish translations:

Korumak adına,

y en su lugar dialogamos

Yalnızca örnekleme adına

Puramente a efectos de ilustración,

Senin adına mutluyum.

Estoy feliz por vos.

Yazarın adına aşinayım.

Conozco bien el nombre del autor.

Kendi adına konuş.

- Habla por ti mismo.
- Habla por ti.

Senin adına sevindim.

Me alegro por vosotros.

O, evsizler adına konuştu.

Ella habló en favor de los sin techo.

Senin adına çok mutluyuz.

Nos alegramos mucho por ti.

Ay adına, seni cezalandıracağız.

En nombre de la luna, ¡te castigaremos!

Ve sıklıkla toplumu korumak adına

y ocasionalmente, en defensa de sus comunidades,

Ben herkes adına konuşamam ki."

Yo no puedo hablar por nadie más".

Köpek John adına karşılık veriyor.

El perro responde al nombre de John.

Onun adına toplantıya kim katılacak?

¿Quién asistirá a la reunión en nombre de ella?

Şirketimizin adına bir konuşma yaptı.

Él hizo un discurso en nombre de la compañía.

O kendi adına hareket etmektedir.

Él está actuando en nombre propio.

Oğlumun adına size teşekkür ederim.

Os doy las gracias en nombre de mi hijo.

Oğlum adına özür dilemek istiyorum.

Quisiera pedir disculpas en nombre de mi hijo.

Insanların sürdürebilmek adına ciddi çaba gösterdiği

es que en vez de trabajar con esta imagen positiva

Öğrencilerin matematiği öğrenmelerine yardım etmek adına

Desde que dejé mi trabajo como 'trader' de derivados

Bunların her biri size kriz adına

Todo esto viene junto con una responsabilidad

Babam ailemizin gelirini artırmak adına keçiler beslerdi.

Mi padre criaba cabras para complementar el ingreso familiar.

Şirket adına, hepinize içten teşekkürlerimi sunmak isterim.

Quisiera expresar por toda la compañía nuestras profundas gracias a todos.

Yeni bir alan adına nasıl kaydolacağımı anlayamıyorum.

No llego a averiguar cómo se registra un nuevo nombre de dominio.

Savaşta demokrasi adına birçok genç insan öldü.

Muchos jóvenes murieron en la guerra en nombre de la democracia.

Jane'e on sekiz buçuk yaşında, adına borderline denilen

Con 18 años y medio, Jane fue diagnosticada de una enfermedad mental

Ve kaynakları adına yılda 400 milyar dolar harcıyor.

en temas de adicciones, en programas y recursos que no funcionan.

Adına da Türkçe “çoban” kelimesinden gelen Chobani diyeceğiz.

Y lo llamaremos 'Chobani', que significa 'pastor' en turco".

O, vakıf adına araştırma yapmak için bir burs kazandı.

Se le otorgó una beca para hacer investigación para la fundación.

Bir öğretmen olarak görüyorsunuz, ben toplum inşası adına görevimi biliyorum.

Como maestra, sé que mi papel es crear lazos en la comunidad.

Ten renginizi beyazlaştıran bir uygulama geliştirmek adına Facebook'la ortak oldu

e inventaron una aplicación que aclara la piel de las fotos de perfil

Bu üçü adına birçok şey feda edildi: çalışanlar, fabrikalar, topluluklar.

Y mucho se ha sacrificado por ellos... fábricas, comunidades, trabajos.

Kendim için de daha iyi bir lider olabilmek adına öğrenmek istedim.

y también quería saberlo por mí, para ser mejor líder.

Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.

Es como enterrar a alguien, por eso se llama el ancla del muerto.

Bu elçiler Hülagü Han'ın adına oradalardı ve çok açık bir ultimatom u getirmişlerdi

Ellos llegaron de parte de Hulagu Khan, trayendo una carta que contenía un ultimátum inequívoco:

- Mahkeme onu altı aylık koşullu salıverme kararı ile serbest bıraktı.
- Mahkeme onun adına altı aylık şartlı tahliye kararına hükmetti.

El tribunal la condenó a seis meses de libertad condicional.