Translation of "Ilkbaharda" in Spanish

İlkbaharda günler uzar.

En primavera los días se hacen más largos.

Güller ilkbaharda çiçek açar.

Las rosas florecen en primavera.

O, ilkbaharda ayçiçeği eker.

Él planta girasoles en la primavera.

Çoğu bitki ilkbaharda çiçeklenir.

Muchas plantas florecen en primavera.

İlkbaharda herkes erken kalkar.

Al llegar la primavera, todo el mundo se despierta temprano.

İlkbaharda her şey parlak görünür.

Todo se ve brillante en primavera.

Arkadaşım George ilkbaharda Japonya'ya gidiyor.

Mi amigo George viene a Japón en primavera.

Elma ağaçları ilkbaharda çiçek açarlar.

Los manzanos florecen en primavera.

İlkbaharda Boston'u ziyaret etmek isterim.

Me gustaría visitar Boston en primavera.

Çiftçiler, tahıl tohumlarını ilkbaharda ekerler.

Los granjeros siembran semillas de cereales en primavera.

Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.

Mi padre se jubila la primavera que viene.

Elma ağaçları ilkbaharda çiçek açar.

Los manzanos florecen en la primavera.

Bu çiçekler İlkbaharda çiçek açarlar.

Estas flores florecen en primavera.

İlkbaharda burada çok yağmur yağar.

- Aquí llueve mucho en primavera.
- En primavera aquí llueve mucho.

Geçen ilkbaharda pek yağmur almadık.

- No tuvimos mucha lluvia la primavera pasada.
- La primavera pasada no llovió mucho.

Birçok bitki ilkbaharda çiçek açar.

Muchas plantas florecen en la primavera.

Birçok güzel çiçekler İlkbaharda çiçek açar.

Muchas flores preciosas florecen en primavera.

Birçok turist İlkbaharda Kyoto'yu ziyaret eder.

Muchos turistas visitan Kioto en la primavera.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.

El cuco visita esta zona en primavera.

- İlkbaharda günler uzar.
- Baharda günler uzar.

En primavera los días se hacen más largos.

O, önümüzdeki İlkbaharda bir üniversite öğrencisi olacak.

Ella será estudiante universitaria la próxima primavera.

Bazı çiçekler ilkbaharda ve diğerleri sonbaharda açarlar.

Algunas flores florecen en primavera y otras en otoño.

Geçen yıl ilkbaharda aşçılık kursuna gittim ve ekmek pişirmeyi öğrendim.

En primavera del año pasado fui a clases de cocina y aprendí a hornear pan.