Translation of "Girmeye" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Girmeye" in a sentence and their spanish translations:

Forma girmeye çalışıyorum.

Intento ponerme en forma.

Odaya girmeye karar verdiler.

- Decidieron entrar a la habitación.
- Ellos decidieron entrar al cuarto.

Tom odaya girmeye karar verdi.

Tom decidió entrar a la habitación.

Biz odaya girmeye karar verdik.

Decidimos entrar a la sala.

Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Tom trató de meterse a la habitación cerrada con llave.

Tom yarışmaya girmeye karar verdi.

Tom decidió entrar a la competencia.

- Girebilir miyim?
- Girmeye iznim var mı?

¿Puedo entrar?

Tokyo Üniversitesine girmeye çalışıyordum ama düşüncemi değiştirdim.

Iba a intentar quedar en la Universidad de Tokio, pero cambié de idea.

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.

Atranqué la puerta por si alguien quisiera entrar.

Insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.

la gente se mueve firmemente hacia espacios salvajes.

Genel olarak muhabirler birinin mahremiyetine izinsiz girmeye çekinmezler.

- En líneas generales, los periodistas no dudan en inmiscuirse en la privacidad de cada uno.
- En líneas generales, los periodistas no vacilan en meterse en la vida privada de uno.
- En líneas generales, los periodistas no titubean en entrometerse en la vida personal de cada uno.

Parstan iki kat ağır olan erkek domuzlar korkulası korumalardır. Riske girmeye değmez.

Con el doble de peso, los cerdos macho son guardaespaldas formidables. No vale la pena arriesgarse.

- Tom'un geç kalacağına bahse girmeye istekli olacağım.
- Seninle bahse girerim ki Tom geç kalacak.

Te apuesto que Tom llegará tarde.