Translation of "Edebiliyor" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Edebiliyor" in a sentence and their spanish translations:

Babel'in ihtişamını hayal edebiliyor musun?

¿Puedes imaginar el esplendor de Babel?

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

Su lengua lo ayuda a detectar depredadores cercanos.

Onu kız kardeşinden ayırt edebiliyor musun?

¿Podés distinguirla de su hermana?

Televizyonsuz hayatın nasıl olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

¿Te puedes imaginar cómo sería la vida sin televisión?

Televizyonsuz hayat nasıl olurdu, tasavvur edebiliyor musun?

¿Te puedes imaginar cómo sería la vida sin televisión?

Ama gökyüzünün çok ufak bir kısmına işaret edebiliyor.

Y aun así puede apuntar a una región diminuta del cielo.

Mario o kadar hasta ki zorlukla hareket edebiliyor.

Mario está tan enfermo que apenas puede moverse.

Sağlığını kurtardı, bu yüzden artık çalışmalarına devam edebiliyor.

Él recuperó su salud, así que ya puede retomar sus estudios.

O zaman nasıl oluyorda hepsi aynı aynı anda hareket edebiliyor?

entonces, ¿cómo pueden moverse todos al mismo tiempo?

Herkes karşısında görüntüde olduğu içinde öğretmen aynı zamanda öğrencilerini de kontrol edebiliyor

el profesor también puede controlar a sus alumnos ya que está en la imagen frente a todos

Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.

Sus ojos enormes absorben la luz, y le dan una agilidad notable en la oscuridad.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.

Entonces, el hambre se puede tolerar, la sed no se tolera porque te empiezan a doler las entrañas, no lo aguantas.

Milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.

que pueden detectar una molécula de feromona en millones. El vuelo en zigzag lo ayuda a determinar la posición de ella.