Translation of "Dinlenmek" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Dinlenmek" in a sentence and their spanish translations:

- Dinlenmelisin.
- Dinlenmek zorundasın.
- Dinlenmek zorundasınız.

Tienes que recuperarte.

Dinlenmek zorundayım.

Necesito un descanso.

Dinlenmek istemiyorum.

No quiero descansar.

Dinlenmek istiyorum.

Quiero descansar.

Sadece dinlenmek istiyorum.

Solo quiero descansar.

Dinlenmek istiyor musunuz?

¿Quieres descansar?

- Yeteri kadar dinlenmek önemlidir.
- Yeterince dinlenmek çok önemlidir.

Es muy importante descansar lo suficiente.

Dinlenmek için vaktim yok.

- No tengo tiempo para descansar.
- No tengo tiempo para tomarme un recreo.

Tom dinlenmek istiyor mu?

¿Tom quiere descansar?

Başın ağrıyorsa dinlenmek zordur.

Es difícil relajarse cuando te duele la cabeza.

Dinlenmek biraz zaman alır.

Toma un rato relajarse.

Sen hastasın. Dinlenmek zorundasın.

- Estás enfermo. Debes descansar.
- Estás enfermo. Tienes que descansar.

Dinlenmek için evde kaldım.

Me quedé en casa para descansar.

Dinlenmek için biraz zamanım var.

Tengo un poco de tiempo para relajarme.

Bana dinlenmek için zaman verin.

Dame tiempo para relajarme.

Tom, bütün gün çalışıyordu, dinlenmek istedi.

- Tom, quien había estado trabajando todo el día, quería un descanso.
- Tom, que había estado trabajando todo el día, quería descansar.

Bütün yapmak istediğimiz oturmak ve dinlenmek.

Todo lo que queremos es sentarnos y descansar.

Onun dinlenmek için zamana ihtiyacı var.

Ella necesita tiempo para poder relajarse.

O buraya dinlenmek için mi geliyor?

¿Ella viene acá a relajarse?

O dinlenmek için mi buraya geldi?

¿Ha venido aquí a descansar?

Benim orada dinlenmek için hiçbir şansım yoktu.

Yo no tuve oportunidad de relajarme ahí.

Gün boyunca çalışmış olan Tom dinlenmek istiyordu.

- Tom, que había estado trabajando todo el día, quería descansar.
- Tom, que había trabajado el día entero, quería descansar.

Dinlenmek gibi daha yoğun bir ruh hali içindeyken

Cuando tienes un estado mental dominante, como la relajación,

Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.

Quizá no parezca el mejor lugar para descansar.

Yaşlı adam dinlenmek için kısa bir süre durdu.

El anciano se detuvo un momento para descansar.

Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.

Las focas anilladas salen para descansar en el resplandor matutino.

Sonsuz yoğun bataklık arazi neredeyse dinlenmek için hiç kuru alan barındırmıyor.

El denso pantano sin fin casi no ofrece áreas secas para descansar.