Translation of "Açtım" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Açtım" in a sentence and their spanish translations:

Radyoyu açtım.

Encendí la radio.

Kapıyı açtım.

Abrí la puerta.

Gerçekten açtım.

Tenía mucha hambre.

Kapıları açtım.

Abrí las puertas.

Zarfı yırtarak açtım.

Rasgué el sobre.

Bir gözümü açtım.

Abrí un ojo.

Kapıyı yavaşça açtım.

Abrí lentamente la puerta.

Açtım ve kızgındım.

Yo tenía hambre y estaba enfadado.

Kutuyu açtım, boştu.

- Abrí la caja, estaba vacía.
- Yo abrí la caja - estaba vacía.

Kasanın kilidini açtım.

Abrí la caja fuerte.

Eve vardığımda, çok açtım.

Cuando llegué a casa tenía mucha hambre.

Oturdum ve bilgisayarımı açtım.

- Me senté y abrí mi láptop.
- Me senté y abrí mi ordenador portátil.

- Işıkları açtım.
- Işıkları yaktım.

Encendí la luz.

En üst çekmeceyi açtım.

Abrí el cajón de arriba.

- Açtım, o yüzden bunu yedim.
- Açtım, bu yüzden onu yedim.

Me lo he comido porque tenía hambre.

Hayatın bana sunduklarına kendimi açtım

Me he abierto a lo que el universo tiene que ofrecerme

Dirençli bakterilere kendi savaşımı açtım.

declaré mi guerra personal contra las superbacterias.

Oturdum ve dizüstü bigisayarımı açtım.

- Me senté y abrí mi láptop.
- Me senté y abrí mi ordenador portátil.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.

Abrí una botella de vino tinto.

Haber dinlemek için radyoyu açtım.

Encendí la radio para escuchar las noticias.

Haberleri dinlemek için radyoyu açtım.

Encendí la radio para escuchar las noticias.

Kutuyu açtım ve içine baktım.

Abrí la caja y miré adentro.

Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.

Desplegado. Ahora a encontrar esa avioneta.

Hava sıcaktı, bu yüzden pencereyi açtım.

Hacía calor, así es que abrí la ventana.

O kadar açtım ki onu yedim.

Tenía tanta hambre que me lo comí.

Ben, koltukta yaslandım ve kitabı açtım.

Me recosté en el sillón y abrí el libro.

Bir karton kutu gördüm, ıslanmıştı, içini açtım

Vi una caja de cartón estropeada por el agua, y la abrí.

Şimdiye kadar ilk kez bu lambayı açtım.

Es la primera vez que enciendo esta lámpara.

Ben fanı açtım ve duvara doğru yönlendirdim.

Encendí el abanico y lo direccioné hacia la pared.

Bisikletimden düşünce kot pantolonumda bir delik açtım.

Me hice un hoyo en los vaqueros cuando me caí de la bicicleta.

Ve tüm o nefret epostalarını sakladığım dosyayı açtım.

y abrí la carpeta donde había guardado todos los correos de odio.

- Kart açtım.
- Kimliğim soruldu.
- Kimliğime ve yaşıma bakıldı.

- Me pidieron mi identificación.
- Me pidieron identificarme.
- Me pidieron la documentación.

Laptopumu açtım ve sınıfımda yaptığım bir şey için oluşturduğum

y abrí mi computadora portátil y compartí con él una propuesta de libro

Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.

Abrí la puerta y vi a dos chicos parados lado a lado.

Bana yiyecek bir şey verdiğin için teşekkür ederim. Gerçekten açtım.

- Gracias por darme algo de comer, estaba muy hambriento.
- Gracias por darme algo de comer, estaba muerto de hambre.

Lise bir ile ikinci sınıf arasında gizli bir Instagram hesabı açtım.

Entre el primer y segundo año, creé una cuenta secreta de Instagram.