Translation of "Açığa" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Açığa" in a sentence and their spanish translations:

Rüşvet açığa çıktı.

El soborno salió a la luz.

O, sırrımı açığa çıkardı.

Él reveló mi secreto.

Tom sırrı açığa vurdu.

Tomás reveló el secreto.

Yanma, ısıyı açığa çıkarır.

Las reacciones de combustión liberan calor.

Bu sorunu açığa çıkaralım.

Solucionemos este problema.

O, sırrını açığa çıkardı.

Ella reveló su secreto.

Yalanların şimdi açığa çıkacak olması.

es que las mentiras van a ser obvias ahora.

Bu bir boşluğun açığa çıkışı.

Eso es una revelación del espacio.

Biz bu gizemi açığa çıkardık.

Hemos destapado este arcano.

Tom onun sırrını açığa çıkardı.

Tomás reveló su secreto.

O, onun sırrını açığa çıkarmadı.

- No desveló su secreto.
- Él no reveló su secreto.

Sonunda gizli yaşamı açığa çıktı.

Su vida secreta salió a la luz por fin.

Her şey sonunda açığa çıkar.

Todo termina por descubrirse.

Onun yüzü gerçek hislerini açığa vurdu.

Su cara delataba sus sentimientos verdaderos.

Medya her şeyi orantısız olarak açığa vurdu.

Los medios exageraron todo el asunto.

- Genellikle duygularımı belli etmem.
- Genellikle hislerimi belli etmem.
- Genellikle duygularımı açığa vurmam.
- Genellikle hislerimi açığa vurmam.

No suelo mostrar mis sentimientos.

Neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu açığa kavuşturacağız.

Aclaremos qué es verdadero y qué es falso.

. Ayrıca, permafrostun erimesi büyük miktarlarda metan açığa çıkarır. Metan,

libres de oxígeno. Además, el derretimiento del permafrost

Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.

No puedo impedir que reveles mis secretos. Sin embargo, te ruego que no lo hagas.

Okyanus tabanında bir kırılma meydana geldiğinde ilk enerji açığa çıktı

la primera energía se liberó cuando ocurrió una ruptura en el fondo del océano

Bir ordu komutanı olarak sınırları korkunç bir şekilde açığa çıktı.

sus limitaciones como comandante del ejército quedaron horriblemente expuestas.

- Yüz, kalpte ne olduğunu ele verir.
- Yüz, kalpte ne olduğunu açığa vurur.

La cara revela lo que hay en el corazón.