Translation of "örümcek" in Spanish

0.031 sec.

Examples of using "örümcek" in a sentence and their spanish translations:

Örümcek öldü.

La araña está muerta.

Örümcek ağlarına takıldı.

Quedó atrapada en las telarañas.

Örümcek beni gıdıklıyor.

La araña me cosquillea.

Örümcek Adam orada oturuyordu.

Y Spiderman está sentado.

Duşta bir örümcek var.

Hay una araña en la ducha.

Bu örümcek zehirli mi?

¿Esta araña es venenosa?

Kutuda bir örümcek var.

Hay una araña en la caja.

Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

A las arañas les gusta hacer telarañas.

Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.

Vi a una araña caminando por el techo.

O, böcek ve örümcek yedi.

Él comió insectos y arañas.

Melanie eliyle bir örümcek öldürdü.

Melanie ha matado una araña con su mano.

Bu ev örümcek ağlarıyla dolu.

Esta casa está llena de telas de araña.

Örümcek bahçede narin ağını ördü.

La araña tejió su delicada tela en el jardín.

Büyük bir örümcek bir ağ örüyordu.

Una gran araña estaba tejiendo una tela.

Kızarmış örümcek, Kamboçya'da bölgesel bir yiyecektir.

Las arañas fritas son una especialidad regional en Camboya.

Şifonyerin arkasında büyük bir örümcek yaşıyor.

Una gran araña vive detrás de la cómoda.

Sen adam mısın yoksa örümcek misin?

¿Eres un hombre o una araña?

Bakın, örümcek ağları bu küçük oyuntuları doldurmuş.

Miren, las telarañas cubren muchas de estas pequeñas grietas.

Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.

Esta araña dama blanca busca pareja.

Örümcek hızlı bir saldırı ile cevap verir.

La araña responde con un ataque veloz.

Hiç ağını ören bir örümcek gördün mü?

¿Alguna vez has visto a una araña tejiendo su tela?

Buna bayıldım, örümcek ağlı tünelden mi gidelim? Tamam.

Genial. ¿Quieren ir por el túnel con las telarañas? Muy bien.

Uçaktan bakıldığında, ada büyük bir örümcek gibi görünüyor.

Vista desde un avión, la isla parece una araña grande.

Tavanımda bir örümcek var ve o kiraya katkıda bulunmuyor.

Hay una araña en mi techo y no está contribuyendo con el alquiler.