Translation of "çabucak" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "çabucak" in a sentence and their spanish translations:

Çabucak anlıyorsun.

Captás rápido.

Çabucak giyin.

Vístete rápido.

Çabucak hazırlanmalısın.

Debes ponerte listo rápido.

çabucak büyümeye çalışıyor.

claramente están tratando de crecer rápidamente.

Doktoru çabucak geldi.

Su médico llegó rápidamente.

Çabucak eve git.

Ve rápido a casa.

Moda çabucak değişir.

La moda cambia rápidamente.

O, çabucak giyindi.

Ella se vistió rápidamente.

Yıllar çabucak geçiyor.

Los años pasan rápido.

Onu çabucak yapın.

- Hazlo rápidamente.
- Hágalo rápido.

O çabucak sıkıldı.

Ella se aburrió rápidamente.

İşinizi çabucak yapın.

Haz tu trabajo rápidamente.

Çabucak buraya gel.

- Venga acá, rápido.
- Ven aquí, rápido.

O çabucak yorulur.

Se cansa en seguida.

Çocuk çabucak öğreniyor.

El niño está aprendiendo rápidamente.

Tom çabucak kovuldu.

Tom se vistió rápidamente.

Zaman çabucak geçiyor.

El tiempo se pasa volando.

Posterler çabucak duvarlardan söküldü.

Los posters fueron inmediatamente retirados de la pared.

O, çabucak odadan çıktı.

Él salió rápidamente del cuarto.

O, çabucak mektubu açtı.

Abrió la carta rápidamente.

Çabucak ayrılmak zorunda kaldık.

- Tuvimos que marcharnos enseguida.
- Tuvimos que irnos corriendo.

Ev ödevini çabucak yaptı.

Ella hizo su tarea en un abrir y cerrar de ojos.

Soğuk algınlığımı çabucak atlattım.

Me curé del catarro rápidamente.

Ben onu çabucak yaptım.

Lo hice a la ligera.

Tom mektubu çabucak açtı.

Tom abrió la carta rápidamente.

Ağabeyim ödevini çabucak bitirdi.

Mi hermano mayor terminó su tarea con gran rapidez.

Öğle yemeğimi çabucak bitirdim.

Terminé rápido de comer.

Tom işi çabucak tamamlayabilmeli.

Tom debería ser capaz de completar el trabajo rápido.

İtfaiyeci çabucak yangını söndürdü.

El bombero apagó el fuego rápidamente.

Çabucak bakışımı kapıya çevirdim.

Rápidamente dirigí mi mirada a la puerta.

Ona yardım etmelisin, ve çabucak!

¡Debes ayudarla, y pronto!

Çabucak karar vermezsen, fırsat kaybedilecek.

A menos que tomes una decisión rápido, vas a perder la oportunidad.

Benim çocuklarım ayakkabılarını çabucak eskitiyorlar.

Mis hijos gastan sus zapatos rápidamente.

Onlar çabucak yakın arkadaş oldular.

Rápidamente se hicieron amigos íntimos.

Onların arkadaşlığı çabucak aşka dönüştü.

Su amistad se volvió amor rápidamente.

On yıl daha çabucak geçti.

Pasó otra década en un abrir y cerrar de ojos.

Kan onun yüzünden çabucak sızdı.

La sangre brotó rápidamente de su cara.

Ben çabucak öğle yemeği yedim.

Almorcé rápido.

- Öğle yemeğini çabucak bitirip alışverişe gitti.
- Öğle yemeğini çabucak bitirdi ve alışverişe gitti.

Ella terminó rápido su almuerzo y fue de compras.

Yani bunu vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.

porque puedo calentarlo con mi calor corporal.

İlk treni yakalayabilmek için çabucak yürüdüm.

Caminé muy deprisa para intentar coger el primer tren.

Bedenler yavaş yavaş büyür, çabucak ölür.

Los cuerpos crecen lento y mueren rápido.

Tom çabucak nasıl zayıflayabileceğini bilmek istiyor.

Tom quiere saber como puede perder peso rápidamente.

Hava sıcak olduğunda süt çabucak kesilir.

La leche se corta rápidamente cuando hace calor.

- Umarız çabucak iyileşirsiniz.
- Hızlı iyileşmenizi umuyoruz.

Esperamos que te recuperes pronto.

- Tom çabucak yedi.
- Tom çarçabuk yedi.

Tom comió rápidamente.

Bu durumda burayı vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.

porque puedo calentarlo con mi calor corporal.

Çabucak öğrendiğim ki pek fazla bir şey bilmiyoruz.

Lo que aprendí rápidamente es que no sabemos mucho.

Ama bir duvar, çabucak ve kolayca inşa edilmez.

Ahora, construir una pared no es rápido y fácil.

Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek.

Todos moriremos, unos más pronto, otros más tarde.

Bir dakika öteye bak! Ben çabucak elbiselerimi değiştireceğim.

¡No mires durante un momento! Voy a cambiarme rápido de ropa.

- Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.

- Terminemos rápido el trabajo que queda y salgamos a tomar algo de beber.
- Terminemos rápido el trabajo restante y salgamos a tomar algo de beber.

Herkes gibi okuyorum ama hala sözcüklere, insanlara, durumlara çabucak

pero aún puedo mirar palabras, personas y situaciones

Çok şükür, oğlum yeni okulundaki yaşama çabucak uyum sağladı.

- Afortunadamente, mi hijo se adaptó rápidamente a su nueva escuela.
- Afortunadamente, mi hijo cambió sus hábitos en su nueva escuela.

- Onlar çabucak en iyi arkadaşlar oldular.
- Hemen kanka oldular.

Rápidamente se convirtieron en mejores amigos.

Sahte çekilme hilesinin işe yaramadığını anlayıp çabucak duruma adapte oldu.

la retirada fingida no funcionó, Kitbuqa se adaptó rápidamente.

Yorgun, düşman piyade zar zor kavga etti ve çabucak bunaldılar.

Exhausta, la infantería enemiga apenas ofrece resistencia, y es rápidamente abrumada.

Sanırım bir yerli konuşur ile daha sık konuşsam, İngilizce yeteneklerim çabucak gelişir.

Creo que si hablara más a menudo con un hablante nativo, mi inglés mejoraría rápidamente.

Tom'un çok zamanı yoktu bu yüzden o sadece rapora çabucak göz attı.

Tom no tenía mucho tiempo, así que tan sólo escaneó rápidamente el reporte.

Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.

Los que tenían intención de quedarse adoptaron rápidamente la forma de hablar de la isla, mientras que los que no, no.