Translation of "çıkacağım" in Spanish

Ben John geldiğinde çıkacağım.

Me iré cuando John llegue.

On dakika içinde dışarı çıkacağım.

Salgo en diez minutos.

Eve giderken postaneye girip çıkacağım.

De camino a casa me pasaré por la oficina de correos.

Biraz dinlendikten sonra dışarı çıkacağım.

Saldré después de haber descansado un rato.

Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.

Voy a salir esta tarde.

Yemek yemek için dışarı çıkacağım.

Saldré fuera a comer.

Yağmur yağmazsa ben de dışarı çıkacağım.

Yo también voy, a menos que llueva.

Sadece kafamı dağıtmak için yürüyüşe çıkacağım.

Voy a ir a dar un paseo para despejar mi cabeza.

Hava iyi olursa, yarın dışarı çıkacağım.

Si el tiempo es bueno, Yo saldría mañana.

Gelecek hafta Çin için yola çıkacağım.

Viajaré a China la semana que viene.

Bugün evi temizleme yerine, sanırım yürüyüşe çıkacağım.

Hoy, en lugar de limpiar la casa, creo que voy a dar un paseo.

Elimden geldiğince kısa sürede dışarı çıkacağım ve bir tane alacağım.

Iré a comprar uno tan pronto como pueda.