Translation of "Çin'de" in Russian

Çin'de.

- Это в Китае.
- Она в Китае.
- Он в Китае.

- Çin'de değil.
- Çin'de değilsiniz.

- Она не в Китае.
- Он не в Китае.
- Это не в Китае.

- Çin'de değilsiniz.
- Çin'de değiller.
- Onlar Çin'de değil.

Они не в Китае.

- Çin'de mi?
- O Çin'de mi?

- Это в Китае?
- Он в Китае?
- Она в Китае?

- Çin'de doğdum.
- Ben Çin'de doğdum.

- Я родился в Китае.
- Я родилась в Китае.

Çin'de doğdum.

- Я родился в Китае.
- Я родилась в Китае.

O Çin'de.

Он в Китае.

Çin'de miyim?

Я в Китае?

Çin'de misin?

Ты в Китае?

Çin'de miyiz?

Мы в Китае?

Çin'de misiniz?

Вы в Китае?

Çin'de değilim.

Я не в Китае.

Çin'de değilsin.

Ты не в Китае.

Çin'de değilsiniz.

Вы не в Китае.

Facebook, Çin'de engellidir.

Фейсбук заблокирован в Китае.

Çin'de yaşamak istiyorum.

- Я хотел бы жить в Китае.
- Я хотела бы жить в Китае.

Bu, Çin'de popülerdir.

Это популярно в Китае.

Çin'de iş bulacağım.

Я найду работу в Китае.

O Çin'de değil.

Она не в Китае.

- On aydır Çin'de okumaktayım.
- On aydır Çin'de okuyorum.

Я учился в Китае десять месяцев.

- Bu ürün Çin'de yapıldı.
- Bu ürün Çin'de üretilmiştir.

Этот продукт сделан в Китае.

Çin'de hükûmetin yönettiği fabrikalarda

на государственных заводах в Китае

Kağıt Çin'de icat edilmiştir.

- Бумага была изобретена в Китае.
- Бумагу изобрели в Китае.

O, Çin'de bir otoritedir.

Он эксперт по Китаю.

Altı aydır Çin'de yaşamaktayım.

- Я жил в Китае в течение шести месяцев.
- Я прожил в Китае шесть месяцев.

Naxi dili Çin'de konuşulur.

- На языке наси говорят в юго-западном Китае.
- На языке наси говорят в Китае.

Panda yalnızca Çin'de yaşar.

Панды живут только в Китае.

Altı ay Çin'de yaşadım.

- Я жил в Китае в течение шести месяцев.
- Я прожил в Китае шесть месяцев.
- Я шесть месяцев прожил в Китае.
- Я прожила в Китае шесть месяцев.

"Virüs Çin'de ortaya çıktı,

Вирус возник в материковом Китае.

Çin'de asgari ücret nedir?

Какая минимальная зарплата в Китае?

İngilizce de Çin'de öğreniliyor.

Английский язык также изучают в Китае.

Çin'de bir iş bulacağım.

Я найду работу в Китае.

- Çin'de başka bir arkadaşım var.
- Çin'de bir arkadaşım daha var.

У меня есть ещё один друг в Китае.

Dev pandalar sadece Çin'de yaşarlar.

Гигантские панды обитают только в Китае.

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

Во втором столетии в Китае играли в футбол.

Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.

Эта традиция зародилась в Китае.

Bu Amerikan bayrağı Çin'de yapıldı.

Этот американский флаг был сделан в Китае.

"Hastalık Güney Çin'de aylardır ilerlemekteydi"

Болезнь в южных районах Китая гноилась месяцами.

O, Çin'de bir kitap yazdı.

Он написал книгу в Китае.

Babama Kumiko'nun Çin'de çalışmasını önerdim.

- Я предложил отцу отправить Кумико на учёбу в Китай.
- Я предложил отцу, чтобы Кумико училась в Китае.

Çin'de onlar da Esperanto öğreniyorlar.

В Китае также изучают эсперанто.

Bu plastik sincap Çin'de üretildi.

- Эта пластиковая белочка сделана в Китае.
- Эта пластиковая белка была сделана в Китае.

Bu manga Çin'de oldukça popüler.

Эта манга довольно популярна в Китае.

Naçi dili, Güneybatı Çin'de konuşulmaktadır.

На языке наси говорят в юго-западном Китае.

Bu televizyon Çin'de imal edilmiştir.

Этот телевизор был сделан в Китае.

- Çin'deler mi?
- Onlar Çin'de mi?

Они в Китае?

Kağıt ilk kez Çin'de icat edildi.

- Бумага была изобретена в Китае.
- Бумагу изобрели в Китае.

Çim hokeyi, Çin'de çok popüler değildir.

Хоккей на траве не очень популярен в Китае.

Çin'de bir milyardan fazla insan yaşar.

Более миллиарда человек живут в Китае.

Komünistler 1949'da Çin'de iktidara geldi.

Коммунисты пришли к власти в Китае в 1949 году.

- Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok popülerdir.
- Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.

Суп из плавников акулы пользуется большой популярностью в Китае.

- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
- Bu kuş, ne Japonya'da, nede Çin'de yaşar.

- Эта птица живёт не в Японии и не в Китае.
- Эта птица не живёт ни в Японии, ни в Китае.

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

В Китае интернет находится под полным контролем.

Çin'de beni en çok etkileyen şey Çinceydi.

Что меня больше всего впечатлило в Китае, так это китайцы.

Bir aydan kısa bir süredir Çin'de bulunuyorum.

Я пребывал в Китае меньше месяца.

O, iki yıl boyunca Çin'de çalışmak istiyor.

Он хочет два года работать в Китае.

Bu şirket Çin'de bir fabrika inşa ediyor.

Эта компания строит фабрику в Китае.

Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.

В Китае эта цифра всё ещё 56 процентов.

Çince seviyemi geliştirmek için Çin'de eğitim görmek istiyorum.

Я хотел бы учиться в Китае, чтобы повысить уровень своего китайского.

O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.

Она хорошо известна как в Индии, так и в Китае.

Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.

В Китае каждый день добывают примерно десять миллионов тонн угля.

Çin'de yemek yeme alışkanlıkları son yıllarda hızla Amerikanlaşmaya başlamıştır.

Характер питания в Китае в последние годы стремительно американизируется.

Aslında Çin'in ilk başına da dönelim mi? Çin'de neler olmuştu.

На самом деле, давайте вернемся к самому началу Китая? Что случилось в Китае.

Bu, Arapça mı? Hayır, Uygurca. Kuzeybatı Çin'de konuşulan bir dil.

"Это арабский?" - "Нет, уйгурский - язык, на котором говорят на северо-западе Китая".

23 Ocak günü Çin'de bir aile Wuhan'dan Guangzhou'ya seyahat etti.

23 января одна семья в Китае приехала в город Гуанчжоу из города Вухань.

Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

На китайских свадьбах и торжественных банкетах часто подают суп из плавников акулы.

Tom, Çin'de doğdu ve üç yaşındayken evlat edinilmek için ABD'ye gönderildi.

Том родился в Китае, и в возрасте трех лет его усыновили в США.

Çin'de, 1,1 metreden daha kısa boylu çocukların trenle seyahat için bir bilet satın almaları gerekmez.

В Китае детям, чей рост ниже 1,1 метра, не нужно покупать билет, чтобы путешествовать на поезде.

Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.

Тем не менее, в Китае не используют слова "права человека", а выражаются - "фундаментальные права".

Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.

Города и провинции, расположенные вдоль реки Янцзы в Центральном Китае, борются с сильнейшей за более чем пятьдесят лет засухой.