Translation of "Düşüncem" in English

0.005 sec.

Examples of using "Düşüncem" in a sentence and their english translations:

Benim düşüncem alakasız.

My opinion is irrelevant.

Benim düşüncem sizinkinden farklı.

- My opinion is different from yours.
- My idea is different from yours.

Parlak bir düşüncem vardı.

I had a brilliant idea.

Farklı bir düşüncem var.

I have a different idea.

Benim düşüncem sizinkinin aksinedir.

My opinion is contrary to yours.

Benim ilk düşüncem ise;

And my first thought was,

Bir yürüyüş gitme düşüncem yok.

I have no mind to go for a walk.

Seninkinden farklı bir düşüncem var.

- My opinion is different from yours.
- My idea is different from yours.
- I have a different opinion than yours.

Onunla ilgili iyi bir düşüncem vardı.

I had a good opinion of her.

Ne beklendiği hakkında hiçbir düşüncem yok.

I have no idea of what to expect.

Ne olduğuyla ilgili hiçbir düşüncem yok.

- I've no idea what's happening.
- I have no idea what's happening.
- I have no idea what's going on.
- I've no idea what's going on.

Benim düşüncem ofiste pek geçerli sayılmaz.

My opinion doesn't count for much at the office.

Hayır, daha iyi bir düşüncem var.

No, I have a better idea.

Bu tam olarak benim ana düşüncem.

That's my point exactly.

- Bir fikrim vardı.
- Bir düşüncem vardı.

I had an idea.

- Bir görüşüm var.
- Bir düşüncem var.

I have an opinion.

Senin için güzel bir düşüncem var.

I have a good idea for you.

Benim düşüncem Tom'un gitmesine izin vermelisin

My opinion is that you ought to let Tom go.

Ne kadar çok çalışırsa çalışsın düşüncem değişmedi.

No matter how hard he tried, my opinion didn't change.

Benim daha da iyi bir düşüncem var.

I have an even better idea.

Benim düşüncem ise CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı.

In my opinion, CEO reports to consumer.

Tom'un Mary'ye ne söylediği hakkında hiçbir düşüncem yok.

I have no idea what Tom said to Mary.

Tom'un köpeğinin neye benzediği hakkında hiçbir düşüncem yok.

I have no idea what Tom's dog looks like.

Tom'un bu kadar hasta olduğuna dair hiçbir düşüncem yoktu.

- I had no idea Tom was so sick.
- I had no idea that Tom was so sick.

Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba davrandın.

I have a good mind to strike you for being so rude.

- Ne yapılması gerektiğine dair hiçbir fikrim yok.
- Ne yapılması gerektiği hakkında hiçbir düşüncem yok.

I have no idea what needs to be done.

Tom ve Mary Fransızca konuşuyorlardı, bu nedenle onların ne hakkında konuştuklarıyla ilgili hiçbir düşüncem yoktu.

Tom and Mary were speaking in French, so I had no idea what they were talking about.