Translation of "Sınırlar" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Sınırlar" in a sentence and their portuguese translations:

Sınırlar var.

Há limites.

Sizin sınırlar beni tutmaz.

Os seus limites não me delimitam.

Yasanın yasaklamadığını utanç sınırlar.

A vergonha pode limitar o que a lei não proíbe.

Ve bu virüsün yayılmasını sınırlar.

E isso limita a propagação do vírus.

Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.

Os limites entre nós pareciam dissolver-se.

Radyasyon seviyeleri kabul edilebilir sınırlar içindedir.

Os níveis de radiação estão dentro dos limites aceitáveis.

Düşük dereceli bir pasaport seçimlerinizi sınırlar,

Um passaporte de baixo escalão limita suas escolhas,

Demek istediğim kurulması ve saygı duyulması gereken sınırlar olduğudur.

O que eu quero dizer é que há limites que precisam ser estabelecidos e respeitados.