Translation of "Pencereden" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Pencereden" in a sentence and their portuguese translations:

- Ben pencereden dışarı baktım.
- Pencereden dışarı baktım.

Olhei pela janela.

Pencereden alkışlıyoruz artık

Aplaudimos pela janela agora

Hırsızlar pencereden girdi.

Os ladrões entraram pela janela.

Tom pencereden baktı.

Tom olhou pela janela.

Pencereden uzak dur.

Fique longe da janela.

Çocuk pencereden içeri girdi.

O menino entrou pela janela.

Tom pencereden dışarı baktı.

Tom olhou pela janela.

O, pencereden içeriye girdi.

Ele entrou pela janela.

Tom pencereden eve girdi.

Tom entrou na casa por uma janela.

Tom bir pencereden girdi.

Tom entrou por uma janela.

Pencereden gün batımını görebiliyorduk.

Nós podíamos ver o pôr do sol pela janela.

Tom pencereden dışarı atladı.

- Tom pulou para fora da janela.
- Tom saltou da janela.

O, pencereden dışarıya baktı.

Ela olhou pela janela.

Arı pencereden dışarı çıktı.

A abelha saiu pela janela.

Tom eve pencereden girebildi.

Tom conseguiu entrar na casa por uma janela.

Ben onu pencereden gördüm.

Eu o vi da janela.

Tom pencereden içeri girdi.

Tom entrou pela janela.

Hepimiz pencereden dışarı baktık.

- Nós olhamos pela janela.
- Todos nós olhamos pela janela.

Ben pencereden dışarı bakarım.

Eu olho da janela.

Bob eve bir pencereden girdi.

Bob entrou na casa por uma janela.

Bir arı pencereden dışarı uçtu.

- A abelha saiu pela janela.
- Uma abelha saiu voando pela janela.

Hırsız pencereden eve erişim sağladı.

O assaltante conseguiu acessar o interior da casa através de uma janela.

O, başını pencereden geri çekti.

Ela afastou sua cabeça de uma janela.

Güneş her sabah pencereden gülümsedi.

O sol sorria através da janela todas as manhãs.

Pencereden dışarı bir şey atma!

Não jogue qualquer coisa pela janela.

O, onu pencereden dışarı itti.

Ela o empurrou para fora da janela.

Hırsız pencereden girmiş gibi görünüyor.

Parece que o ladrão passou pela janela.

Bir top uçarak pencereden içeri girdi.

Uma bola entrou voando pela janela.

Tom pencereden dışarı atlarken kendini yaraladı.

O Tom se machucou quando pulou da janela.

Pencereden arkadaşlarınızla şarkı söyleyin, İtalya'daki insanlar gibi.

Cante das janelas com amigos, como as pessoas estão fazendo na Itália.

Tom kornayı çaldı ve pencereden dışarıya eğildi.

Tom buzinou e se inclinou pela janela.

Tom pencereden dışarıya hızlı bir şekilde baktı.

Tom olhou rapidamente pela janela.

Güçlü bir hava akımı o pencereden esiyor.

Uma forte corrente de ar está entrando por aquela janela.

Pencereden dışarıya bakarken gelen bir araba gördüm.

Olhando pela janela, vi um carro vindo.

Biz pencereden dışarı baktık ama hiçbir şey görmedik.

Olhámos pela janela mas nada vimos.

Neler olduğunu görmek için hepimiz pencereden dışarıya baktık.

Chegamos todos à janela para ver o que estava acontecendo.

Zamanımı çalışıyor olmam gerekirken pencereden dışarıya bakarak geçiriyorum.

Eu passo o meu tempo olhando pela janela quando eu deveria estar trabalhando.

Onun gelip gelmediğini merak ederek pencereden dışarıya baktım.

Me perguntando se ele veio, olhei pela janela.

Ama biz buna daha geniş bir pencereden bakmak istedik.

mas queríamos olhar para isso de modo mais abrangente.

Uçağa binenler şöyle göz ucuyla pencereden dışarıya bir baksın

Que aqueles que entram no avião olhem pela janela com um olho

Otobüs şoförü öğrencileri başlarını pencereden dışarı çıkarmamaları için uyardı.

O motorista de ônibus advertiu os alunos que não ficassem com a cabeça de fora.

Tom silah sesleri duydu ve ne olduğunu görmek için pencereden dışarı baktı.

Tom ouviu tiros e olhou através da janela para ver o que estava acontecendo.

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

acho que se apercebe desses barulhos, vê as luzes, a televisão através da janela, presta atenção a isso.